| Değişim ve çam aromalı temizleyici kokusu vardı havada. | Open Subtitles | يمكنني شم رائحته كان التغيير و المنظف المعطر برائحة الصنوبر |
| Kuru temizleyici smokinimi göndermemişti. | Open Subtitles | بدلتي الرسميه لم ترجع من المنظف |
| Sihirli lşıltı Cilt temizleyici için konuşmacı olmak büyük onur. | Open Subtitles | شكراً لكم ، أنه شرف حقيقي أن أكون مروجة مطهر الجلد الوهج السحري |
| Metal parçaları, pas ve sadece denizcilikte kullanılan temizleyici var. | Open Subtitles | سببه أدوات معدنية حادة، و هنالك أثر لصدأ و مطهر ذلك يستعمل فقط في الطائرات الحربية. |
| Zemin temizleyici, senin yeni parfümün. | Open Subtitles | منظّف الأرضيات هو مزيل رائحة العرق الجديد خاصّتكَ الآن. |
| Hizmetçi yeni bir kuru temizleyici kullandığını söyledi. | Open Subtitles | قالت الخادمة أنّكِ تستخدمين منظفات جديدة |
| Gerçek bir nikâha zaman ayırdınız mı yoksa tuvalet temizleyici olarak kariyerinize mi konsantreydiniz? | Open Subtitles | .. الان, هل أنتم أخذتم الوقت لتحظوا بزواج .. حقيقي أو أنكم كنت مركزين على عملك كمنظفة للمراحيض؟ |
| Bir "temizleyici "geliyor. "Temizleyiciyi" kim görmek istiyor? | Open Subtitles | التطهير قادم من يريد أن يري التطهير؟ |
| İz yok çünkü şu temizleyici gelip, tüm her şeyi temizlemiyor mu? | Open Subtitles | هذا بسبب أن ذلك المنظف يظهر هنا دائماً |
| Bu susturucuyla değil tabii, bence o temizleyici. | Open Subtitles | -ليس وبحوزته خافض الصوت، أظن بأنه المنظف |
| Gliserin az bir miktar temizleyici ve pas çıkarıcı ile birleştirilir. | Open Subtitles | أجل، جمعوا بين "الجلسرين" بالأضافة إلي كميات صغيرة .من السائل المنظف و مزيل الصدأ، وُجِدت أيضاً على السفينة |
| Alt tarafı bira tenekesi, akvaryum temizleyici ve şekerden... | Open Subtitles | انها علبة جعة بها بعض المنظف وبعض السكر |
| Her Pazar, akşam yemeğinde damak temizleyici servis ederdik. | Open Subtitles | كان يُقدم لنا دائماً مطهر الحنك في عشاء الأحد. |
| Havada değişim kokusu ve çam esintili temizleyici kokusu vardı. | Open Subtitles | ... كان تغيير و مطهر بعبق الصنوبر - هل آلمتك؟ |
| Makyaj temizleyici var mı? | Open Subtitles | ألا يوجد مزيل للمكياج؟ |
| Tüm aromalar, zemin temizleyici tadında olanlar bile satıldı. | Open Subtitles | كل النكهات, حتى التي طعمها مثل منظفات الأرض بيعت كلها |
| Bunu temizleyici bir yangın olarak görelim. | Open Subtitles | يحب أن تتعاملي مع هذا كمنظفة الحريق |
| Bir "temizleyici "geliyor. Hesap günü kapıda. | Open Subtitles | التطهير قادم سيكون هناك حساب |
| - Ne o? Cam temizleyici mi? | Open Subtitles | منظّف زجاج ؟ |
| Sanırım o sıçan burun damlamın içine ağız çalkalama suyu... onun içine de tuvalet temizleyici koymuş. | Open Subtitles | أعتقد ان ذلك الجرذ الصغير وضع غسول الفم فى رذاذ الأنف خاصتى ومنظف المراحيض مكان غسول الفم |