| Ancak bir aptal bizi aynı günde 2 kez tutuklamaya kalkar. | Open Subtitles | الأحمق فقط هو الذي يحاول إلقاء القبض علينا مرتين في يوم واحد |
| LAPD birimlerine, sorun yaratan herkesi tutuklamaya başlamalarını söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تجعل الشرطة تبدأ في القبض على أي شخص يسبب لنا مشاكل |
| Yaptıkların aslında, yasadışı uyuşturucu bulundurmayı ve tutuklamaya karşı koymayı açıklıyor. | Open Subtitles | واقع أنك أنت يفسر الحيازة غير الشرعية للمخدرات و مقاومة الإعتقال |
| Ancak bu ülke sınırları içerisindeyken kimseyi tutuklamaya ve silah bulundurmaya yetkiniz yok. | Open Subtitles | لكن أثناء وجودكم هنا لا يمكنكم اعتقال أحد بأنفسكم وستكونون بالطبع غير مسلحين |
| Cinayetten arandığı halde, hala sex suçlularını tutuklamaya çalışıyor. | Open Subtitles | بالرغم من أنه مطلوب لجريمة قتل، هو ما زال يُحاول إعتقال مرتكب جرائم جنسية. |
| Beni tutuklamaya hakkınız yok. Şah bu yüzden sizi cezalandıracak. | Open Subtitles | .ليس لديك الحق لإعتقالي .سيعاقبك الشاه على هذا |
| Sürücü tutuklamaya çalışılınca kendini el bombasıyla havaya uçurmuş. | Open Subtitles | و عندما حاولت الشرطة ان تلقي القبض على السائق فجر نفسه بقنبلة |
| Onu tek başınıza tutuklamaya çalışmayacaksınız. | Open Subtitles | من الهام جدا الا تحاولوا القبض عليه لوحدكم |
| tutuklamaya karşı gelmek, çalıntı mal buludurma, cinayet. Whoa, Whoa, Whoa, Whoa, Whoa. Dur bakalım, adamım. | Open Subtitles | مقاومة القبض عليك، إمتلاك السلع المسروقة، القتل تمهل يا رجل |
| Biraz kafa karıştırıcı; ama tutuklamaya karşı konulduğu sırada öldürüldü. | Open Subtitles | الأمر محير قليلا لكن يبدو انها قد قتلت أثناء مقاومتها الإعتقال |
| tutuklamaya direnmiş evini dağıtmış, kızların soyunma odasına dalmış. | Open Subtitles | تقارير عن مقاومة الإعتقال وتمزيق منزله, وإقتحام غرفة الفتيات |
| Uyuşturucu barındırma ve tutuklamaya direnme. | Open Subtitles | لحيازة مخدرات ومقاومة الإعتقال سأجلبها إلى هنا من أجل الإستجواب |
| Seni motosiklet çalmaktan tutukluyorum tutuklamaya direnmekten, ve şeytan gibi sürmekten. | Open Subtitles | انا لك على اعتقال سرقة سيارة ، مقاومة الاعتقال ، ويقود مثل شعبة. |
| Memur Dante bahçemizde sızdı. Biliyorum. Karınca yuvasını tutuklamaya çalışıyordu. | Open Subtitles | الضابط دانتي سيتجمد في الحديقة نعم أعلم انه يحاول اعتقال بعض النمل |
| Hanımefendi, bu şerefsizleri tutuklamaya bu kadar yaklaşmıştım, tamam mı? | Open Subtitles | ياسيدة , كنتُ على وشك إعتقال هؤلاء ابناء العاهرات , حسناً ؟ |
| Bu geri zekalıyı tutuklamaya çok yaklaştık. | Open Subtitles | إذًا نحن نقترب من إعتقال هذا الأبله. |
| Kesintinin olduğu akşam polisler beni tutuklamaya geliyordu. | Open Subtitles | في ليلة الإنقطاع كانت الشرطة قادمة لإعتقالي.. |
| Sadece tutuklamaya karşı koyarken göğsünden iki kez vurulan ufak işler peşinde bir dolandırıcısın. | Open Subtitles | انت فقط محتال صغير لمرة الذين سيطلق عليه النار مرتين لمقاومته الاعتقال |
| Burada sizi, kâfirliğiniz, şarlatanlığınız, ve hepsinin ötesinde bir başkasının adının arkasına saklanan bir korkak olduğunuz için tutuklamaya geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأقبض عليك لكونك زاني و فاسد و فوق كل شئ، جبان يتخفى تحت اسم شخص آخر... |
| Beyinsiz birinin nasıl polis olduğunu anlamadım ama eğer beni tutuklamaya gelmediysen diğerleriyle birlikte buradan siktirip gidebilirsin. | Open Subtitles | لا أعرف كيف يمكن لشخص معاق أن يحصل على شارة شرطة و لكن إن لم تكوني قد أتيت لاعتقالي فيمكنك أن تخرجي من هنا |
| Ajan Mulder, Alfred Fellig'i tutuklamaya gidiyorum. | Open Subtitles | إستمع، الوكيل مولدر، أنا على طريقي لإعتقال ألفريد فيليج. |
| Bu yüzden sıra birini tutuklamaya geldiğinde, göreviniz fırsatı ele geçirince şüphelinin suçunu kanıtlamaktır. | Open Subtitles | و عندما يتعلق الأمر بالقبض على شخص وظيفتك وضع الكرة في الميدان قبل أن تسلمها |
| tutuklamaya karşı çıktı, ve partnerime yöneldi, bir kadına. | Open Subtitles | هو قاوم عند اعتقاله وعندئذ بدأ بزميلتى , المرأه |
| Polis, baş şüpheliyi tutuklamaya yetecek delilleri buldu. | Open Subtitles | لقد عثرت الشرطة فعلاً على أدلّة كافية لتعتقل المشتبه به الرئيسي. |
| Dediğim gibi, sizleri tutuklamaya başlamadan önce evlerinize dönün | Open Subtitles | قلت لكم أن تعودوا إلى منازلكم قبل أن أباشر باعتقال الناس بأيّ تهمة؟ |
| Leonard Vance'i tutuklamaya geldik. Nerede o ? | Open Subtitles | " نحن هنا لنعتقل " ليونارد فانس أين هو ؟ |
| Buraya kadar seni sırf Bulundurma'dan tutuklamaya mı geldiğimizi sanıyorsun aptal serseri? | Open Subtitles | وتظن بأننا قطعنا كل هذه المسافة إلى هنا لنقبض عليك بتهمة الحيازة أيها الحثالة الغبي؟ |