| Bütün bunlar, bu şekilde gerçekleşirse buna uygar toplumlarda "adalet" denir. | Open Subtitles | و إذا حدثت كل هذه الأمور ما يدعوه المجتمع المتحضر بالعدالة |
| Pekala, Biz gelişmiş dünyadan değiliz, bu gelişmiş düşünce bize henüz ulaşmadı, ve biz uygar dünyayı yakalamak istiyoruz. | TED | حسنا إذا لم نكن نحن من دول العالم الأول، و لم يصل إلينا هذا الفكر المتطور بعد و نريد اللحاق بهذا العالم المتحضر |
| Hiçbir uygar insan hazzı umursamaz, ve hiçbir ilkel insan hazzın ne olduğunu bilmez. | Open Subtitles | لا يندم الرجل المتحضر على المتعة ولا يوجد رجل غير متحضر يعرف ما هي المتعة |
| Bilimimizi,uygar ve gelismis evlilik, ureme anlayisimizi insa edin." | TED | ابنوا علومنا. فكرة متحضرة ومتقدمة عن الزواج و إنجاب الأطفال. |
| Bu modern ve uygar olma şansımızı kaçırmanın da ötesinde bir durum. | TED | وهذا يتخطى مجرد خسارتنا للقدرة على أن نكون متحضرين ومعاصرين |
| Niçin daha uygar olmak için bir çaba göstermiyorlar? | Open Subtitles | لماذا لم يكونوا يريدون أن يكونوا أكثر تحضراً ؟ |
| Onun kafa derisini yüzen bir Apaçi değildi. Senin uygar adamlarından biriydi! | Open Subtitles | الذي قتل وسلخ رأس زوجتيليس من الأباشي بل كان واحدا من رجالك المتحضرين |
| uygar bir adamın himayesinde olduğunu bilmek beni çok mutlu edecek. | Open Subtitles | سأكون من الممتنين إذ أيقنت... إنّها باتت بحوزة رجلاً متحضراً. |
| Catal filan kullanabilen uygar insanlar olduğumuzu göstermeliyiz. | Open Subtitles | وعلينا أن نثبت اننا أناس متحضرون يعرفون طريقة استخدام الشوكه والسكينه أستطيع أن أتبع أوامر الكولونيل |
| uygar bir iklimde kötü kauçuk yetişmez efendim. | Open Subtitles | المطاط السئ جدا, لاينمو فى المناخ المتحضر |
| Roma cumhuriyeti uygar dünyanın tam merkezinde yer alıyordu. | Open Subtitles | الإمبراطورية الرومانية كانت متربعة على قمة العالم المتحضر |
| Ben uygar bir kadınım daha iyi yaşamaya alışmışım. | Open Subtitles | لامرأة مثلي. أنا شخص متحضر اعتدت على طريقة مختلفة للحياة |
| Ben uygar biri değilim Profesör. | Open Subtitles | انا لست من تطلق علية رجل متحضر , أيها الأستاذ |
| uygar bir dünyada 20. yüzyıl Avrupası burası. | Open Subtitles | على أي حال، نحن نعيش في أوروبا في القرن العشرين، في عالم متحضر |
| Sorularımızı soracağız ve cevaplarını uygar bir şekilde-- | Open Subtitles | سوف نطرح أسئلة و ننتظر الرد بطريقة متحضرة. |
| Evet, bu dünyada hâlâ gerçekten uygar toplumlar var. | Open Subtitles | نعم ما زال هنالك أماكن متحضرة في هذا العالم |
| Baba ısrar etme. uygar bir şekilde tartışalım bu konuyu. | Open Subtitles | لا تقس عليه ياأبي فلنناقش الموضوع كأناس متحضرين |
| Böylece askerlerim ve ben daha uygar ortamlara geri dönebilirdik. | Open Subtitles | هكذا يمكن لي و لجنودي العودة لِبيئة أكثر تحضراً |
| Eğitiminiz bittiğinde, düşmanlarınızı uygar insanlar gibi öldüreceksiniz. | Open Subtitles | عندما ننتهى ، ستكون قادرا على ذبح الأعداء مثل الرجال المتحضرين |
| Sadece burayı uygar tutmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول فقط أن ابقي الوضع متحضراً |
| Pekala, hazır buradayken, Benim gibi birçok insan var, hayatlarında belli bir aşamaya ulaşacak olan istemsizce geçmişte başlarından geçen her şeyden vazgeçecekler ve bu sayede modern ve uygar oldukların söyleyecekler. | TED | حسنًا، ونحن هنا، هنالك الكثير من أمثالي يمكن أن يصلوا إلى مرحلة في حياتهم يتخلون فيها رغما عنهم عن كل شيء حصل في حياتهم في السابق لمجرّد أن يقولوا بأنهم معاصرون و أنهم متحضرون |
| Yıllar boyu bizi yöneten aile kanını koparmalıyız, ve yeniden uygar dünyada olması gerektiği gibi yöneteceğimiz bir yol inşa etmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نقطع السلالة التي حكمتنا لأجيال، ونعيد طريقة بناء حكم ما يُفترض أنه العالم المتحضّر. |
| Dünyanın uygar bir yer olduğunu düşünürsünüz fakat vahşi bir ormandır. | Open Subtitles | أنت تعتقد بأن العالم متحضّر , و لكنهُ غابة |
| Böylece gerçek bir uygar İngiliz aksanının belki biraz yardımcı olabileceğini düşündüm. | TED | وهكذا فكرت ربما يجب ان استخدم لكنه بريطانيه متحضره والتي قد تساعد بعض الشئ |
| Sevdiğim kadına karşı uygar davranamıyorsanız... | Open Subtitles | إن كنتما تعجزان عن التصرّف --بطريقة متحضّرة مع المرأة الني أحبّها |
| Çok ilginç. uygar olmasa da. | Open Subtitles | هذا مثير جداً للأهتمام اذا لم يكن حضاري |
| Görünüşe göre, daha uygar yollarla bölümünüze erişebilmek için.... gerekli izin belgesinden mahrûmum. | Open Subtitles | واضح أنني أفتقد شارة المرور الضرورية للوصول إلى قسمكم عن طريق الوسائل المتحضرة |
| Hatta birçok uygar ülkede kadınlara çoktan bu ayrıcalık verildi. | Open Subtitles | معظم البلدن المتحضّرة تعطي للنساء هذا الامتياز |