| uzmanlar konusunda öğrendiğim bir şey varsa o da bir b. | Open Subtitles | لقد تعلمت شئ واحد عن الخبراء انهم خبراء فى كل شئ |
| Tüm uzmanlar hamilelik döneminde seksin bebeğe zarar vermediğini söylüyor. | Open Subtitles | أجمع خبراء على عدم تأثر الجنين بالعلاقة الحميمة في الحمل |
| Aile katilleri konusunda uzmanlar ve geçen yıl da aynı katilin vakasına baktılar. | Open Subtitles | إنهم خبراء في الإعتداءات على الأسر عملوا على قضية هذا المجرم العام الماضي |
| uzmanlar aşırı emzik kullanımı ve düşük başarı arasında bağlantı keşfetti. | Open Subtitles | الخبراء اكتشفوا علاقات جديدة ..بين الاستخدام المفرط للماصة و ضعف الإنجازات |
| Geçen yılki örnekte, toplulukça güçlendirilmiş felaket iyileştirilmesi alanında uzmanlar olduk. | TED | على مدار السنة الماضية، لقد أصبحنا خبراء في مجال التعافي من الكوارث المدعوم مجتمعيا. |
| Oynamak sadece bir süreç değildir. Oynama üzerine uzmanlar bunun aslında bir var oluş şekli olduğunu söyleyecektir. | TED | الآن اللعب ليس مجرد عملية. خبراء اللعب سيخبرونكم أنه في الواقع طريقة حياة. |
| Ve uzmanlar sizin cesaretinizi kıracak sözsüz geri bildirimler vermek üzere eğitilmiş. Bunun gibi. | TED | وقد تم تدريب خبراء التقييم على إرسال إشارات محبطة كهذه. |
| Gerçekten konuda uzmanlar mı veya kendilerinin maddi bir çıkarı var mı? | TED | هل هم خبراء حقاً في هذا المجال أم لديهم مصلحة مكتسبة؟ |
| Trendeki o adamlar Colorado'lar. Soykırımda uzmanlar. | Open Subtitles | الرجال الذين على متن القطار هم من كولورادو خبراء رماية. |
| Tabii ki Ekonomi Fakültesi uzmanlar Konseyi Başkanı, Konsey'in Hükümet'e önermek istediği uzun vadeli perspektifler ve stratejilerin ana özelliklerini en azından bu noktada sunabilirse çok iyi olacaktır. | Open Subtitles | بالطبع ستكون ميزة إذا كان رئيس مجلس خبراء كلية الإقتصاد في هذه المرحلة سيقدم على الأقل السمات الرئيسية |
| Görünüşe göre bir uzman değil çünkü uzmanlar köpekbalıklarının insanları yediğini bilirdi. | Open Subtitles | واضح أنها ليست خبيره ,لأن الخبراء يعرفون أن أسماك القرش تأكل الناس |
| Ve uzmanlar ne derse dinlediler ve onların tavsiyelerine uydular, doğru olsun ya da olmasın. | TED | و قد استمعوا الى ما قاله الخبراء و أخذوا بنصيحتهم، سواء كانت صحيحة أو خاطئة. |
| Temel olarak uzmanlar denilen kişilerin kim olduğunu yeniden tanımlamalıyız. | TED | نحتاج من الأساس أن نعيد تعريف من هم الخبراء. |
| Pekala, uzmanlar sizin %1-3'ünüzün çocuğunuzun gerçek babası olmadığı görüşünde. | TED | حسنا، الخبراء يعتقدون أن واحد من ثلاثة في المئة منكم ليسوا في الواقع آباء أبنائهم. |
| Tamam, karakolu arayacağım ve uzmanlar buraya gelecekler. | Open Subtitles | حسناً .. سوف أتصل بالمركز وأجعلهم يرسلون المختصين إلى هنا |
| Kapalı tenis kortu için ve açık tenis kortu için uzmanlar vardı. | Open Subtitles | وهناك متخصصون لملاعب التنس المغطاة وآخرين لملاعب التنس المفتوحة |
| uzmanlar ayrılır ve hiçbir karar çıkmaz. | Open Subtitles | عندما يكون المخ نائماً يؤجل الاجتماع يغادر المتخصصون ولا يتم تقرير أي شئ |
| Onlar eğitimli uzmanlar. Bunu evde denemeyin. | Open Subtitles | هؤلاء جميعهم محترفون متدرّبون لا تحاول هذا في البيت |
| uzmanlar tarafından öngörülen hamlelere göre, başkan yardımcısı Reynolds, başkanlık için yarışacağını açıkladı. | Open Subtitles | أعلنت (رينولدز) نابئة الرئيس أنها سترشح نفسها للرئاسة |
| Sonra birden Chicago'dan uzmanlar gelir, CNN ortaya çıkar. | Open Subtitles | ثمّ فجأة، جاء استشاريّون من "شيكاغو" ... . و جاءت " السي إن إن" |
| Burada ayrıca bazı sivil uzmanlar tarafından da... eğitilip değerlendirilecekseniz. | Open Subtitles | .... الآن سيتم تدريبكم بواسطة الإختصاصيون المدنيون |
| Bazı diplomatlar, şehir uzmanları ve konuyla ilgili diğer uzmanlar 21. yüzyılın güvenliğini şekillendirecek 40 ila 50 arası kırılgan şehir olduğunu söylüyorlar. | TED | الآن، بعض الدبلوماسيين ومختصو وخبراء التنمية، يتحدثون عن 40 إلى 50 ولاية هشة ستؤثر على الأمن في القرن 21. |
| Uluslararası organizasyonlar ve akademik uzmanlar demokrasiyi, genelde çok partili seçim yarışması şeklinde tanımlıyor. | TED | فالمنظمات العالمية والخبراء الأكاديميين يعرفون الديمقراطية كمنافسة انتخابية منتظمة ومتعددة الأحزاب. |
| Yakalama ve gasp etme konularında uzmanlar. | Open Subtitles | هم مختصون في مجال الإستيلاء |