| İşte burada. Baz çifti serilerinden oluşan Uzunca bir yapı. | TED | ها هو الجينوم. انه عبارة عن سلسلة طويلة جدا من تلك القواعد الزوجية |
| Uzunca bir süre de öyle kalacaksın gibi görünüyor. | Open Subtitles | وهل من المحتمل ان تبقى على هذه الطريقة لفترة طويلة جدا. |
| Bu yüzden Uzunca bir süredir kamu alanlarını yiyor, içiyor, düşünüyor, yaşıyoruz. | TED | وبالتالي فنحن نأكل ونشرب ونفكر ونعيش الفضاءات العامة لوقت طويل جداً. |
| Artık Uzunca bir süre acıkacağımı sanmıyorum. | Open Subtitles | والآن لا أعتقد باني سأكون جائعاً مرة اخرى لمدة طويلة جداً |
| Bir insan çocuğu doğar ve Uzunca bir süre tüketici olarak yaşar. | TED | يولد الطفل الى هذه الحياه ولفترة طويلة من الزمن يكون مستهلك. |
| Ya anlaşmayı kabul edersiniz, ya da kardeşimi arar ikinizin de Uzunca bir süre hapis yatmanızı sağlarım. | Open Subtitles | إمّاأنتعقداصفقة،أوأتصلبأخي.. وأحرص على أن تدخلا السجن لفترة طويلة للغاية |
| Ben Uzunca bir süredir birbirimizden uzaklaşmışız gibi hissediyorum. | Open Subtitles | ..... كنتُ اشعر لوقتٍ طويلٍ اننا نبتعد عن بعض |
| Erzakları yiyip ve ipleri kemiriyorlardı, bu nedenle Uzunca bir süre kediler, gemiciliğin vazgeçilmezi olmuşlardı. | TED | فقد التهمت المؤن وقرضت الحبال، وبالتالي فقد أصبحت القطط رفقة لا غنى عنها للبحارة منذ زمن بعيد. |
| Uzunca bir süre de seveceğim. | Open Subtitles | ... ول ربما سوف أحبك لفترة طويلة جدا. |
| Hayir! Hayir, babacigin anneye dokunmamasi gerekiyor. Hem de Uzunca bir süre. | Open Subtitles | بابا لن يستطيع بابا أن يلمس ماما لوقت طويل جداً جداً ... |
| Hayir! Hayir, babacigin anneye dokunmamasi gerekiyor. Hem de Uzunca bir sure. | Open Subtitles | بابا لن يستطيع بابا أن يلمس ماما لوقت طويل جداً جداً ... |
| Bana, ateşe dayanıklı tıpa güçlendirilmiş silindirler, Uzunca bir fitil fünye ve uzaktan kumandalı zamanlayıcı lazım. | Open Subtitles | اسطوانات مقوّاة، فتيل طويل جداً وأغطية تفجير وجهاز توقيت لا سلكيّ أو ساعة تنبيه بسيطة |
| Onu Uzunca bir süre içeri tıkmak için yeterli kanıtı bulacağınızı tahmin ediyorum. | Open Subtitles | أظن ستجدون أدله تكفي أن يسجن لمدة طويلة جداً |
| Bu senin için büyük talihsizlik çünkü Uzunca bir süre buralardayım. | Open Subtitles | حسناً , هذه لسوء حظك لأنني سأبقى مدة طويلة جداً |
| Sende bana, Uzunca bir süre, ...katlanmak zorundasın. Konuşuruz. | Open Subtitles | أنتِ أيضاً عليكِ أن تبقي معي لمدة طويلة جداً جداً |
| Sen Uzunca bir süre kendi aleyhinde kullanırsın. Epey uzun. | Open Subtitles | أنت ستأخذه على نفسك لفترة طويلة من الزمن |
| Rap şarkıları gibi Uzunca bir kitap listesi varmış. Çoktan yaptılar: | Open Subtitles | لديه قائمة طويلة من الأسماء الحركية وقائمة سوابق اطول منها |
| Uzunca bir süre peşimde dolaştırdım. | Open Subtitles | كنتُ .. كنتُ أحملك في الأنحاء لمدة طويلة من الوقت |
| ikimiz de Uzunca bir suredir tek bir kisiye kafayi takmistik. | Open Subtitles | كلانا نرتبط بأشخاص لفترة طويلة للغاية |
| Üstelik bu işi bayağı Uzunca bir süredir yürütüyor. | Open Subtitles | و قد شغل هذا المنصب لوقتٍ طويلٍ جدّاً |
| İnsanlar Uzunca bir zamandır bu soruyu soruyorlar. | TED | الناس تسأل هذا السؤال منذ زمن بعيد |