| Ben vazifemi yaptım... ve şimdi kendi hayatımı yaşayacağım. | Open Subtitles | لقد قمت بواجبي. والآن أفضل الإنسجام مع حياتي |
| Ama böyle bir şey olursa ülkeme karşı vazifemi yerine getiririm. | Open Subtitles | لكن لو قُدّر لذلك أن يحدث، سأقوم بواجبي تجاه بلدي |
| Onu mutlu edebilmek için kocalık vazifemi yerine getirdim ama hiçbir zaman ortada zevk ya da şehvet yoktu. | Open Subtitles | لقد قمت بواجبي لإبقائها سعيدة ولكن كان ذلك دون أيّ متعة او ابتهاج |
| Üniformamı giymek ve bayrağımı selamlayıp vazifemi yapmakla bir sorunum yok. | Open Subtitles | ليس لدّي مشكلة في أرتداء البدلة، وتحية العلم والقيام بواجبي. |
| vazifemi ifa etmeye hazırım. Yanan köyün de bir güzelliği var. | Open Subtitles | مستعدةٌ للقيام بواجبي هناك جمال بحرق القرية |
| Ben vazifemi yaptım, ve sen de yapacaksın! | Open Subtitles | أنا قمت بواجبي وكذلك ستفعل أنت |
| Sadece vazifemi yapıyordum | Open Subtitles | أنا كنت أقوم بواجبي فقط |
| Yalnızca vazifemi yerine getiriyordum. | Open Subtitles | أنا فقط قمت بواجبي |
| vazifemi yerine getirmeye çalıştım Cooper. | Open Subtitles | -صحيح حاولت القيام بواجبي يا (كوبر) |
| Ben vazifemi yaptım. | Open Subtitles | أنا قمت بواجبي |