| Kendimizi kandırmayalım, bu maliyetler size ve bana yansıtılır. | TED | والآن، لا تخدع نفسك، فهذه التكاليف ستمُر دوماً لك ولي. |
| Bu şeyler gündüz gece bütün gemide dolanıp duruyor ve bana içlerinden birinin bile bir şey görmediğini mi söylüyorsun-- | Open Subtitles | أنت لديك هذه الأشياء في كافة انحاء السفينه اللعينة وتقول لي انها لم تلتقط اي شي |
| O zaman savaşını başlat, Kızıl Bulut ve bana bizim oğlumuzun hangi tarafta savaşacağını da söyle. | Open Subtitles | إذن إجري حربك السحابة الحمراء، واخبرني على اي جانب سيقاتل ابننا؟ |
| ve bana ifade ve bir gün sizin için ne anlama geldiğini ne. | Open Subtitles | و ماذا يعني بالنسبة لي و ما قد يعني لكم يوماً من الأيام |
| Birdenbire, hiç sebep yokken ortaya çıkıverdi ve bana İngiltere'ye geldiğini ve ilgimi çekebilecek bir şeyler bildiğini söyledi. | Open Subtitles | فجأة قام بالإتصال بي , و أخبرني أنه وصل إلى البلاد و قال أن لديه شئ ربما سيثير اهتمامي |
| O yüzden, gözümün içine bak ve bana bunu yapabileceğini söyle. | Open Subtitles | لذا انظر في عيني وقل لي إنك قادر على القيام بذلك |
| Babamın anlamayacağını ve bana söylediklerini harfiyen yapmamın hepimiz için çok önemli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | و هذا لم أستطع فهمه و لذلك كان من المهم بالنسبة لنا جميعاً و لي أن أفعل بالضبط ما أخبرتني بفعله |
| ve bana, bugün bizim için ve çalıştığım iş için çok önemli olduğunu düşündüğüm üç ders verdi. | TED | وقد علمتني ثلاث دروس وأعتقد أنها مهمة جداً بالنسبة لنا اليوم، وبالتأكيد في العمل الذي أقوم به. |
| Beni buraya, bir ruh getirdi. ve bana birini bulmam gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | روح قادتني إلى هنا وأخبرتني بأنني من المفترض أن أجد شخصا ما |
| Şimdi gözlerime bak ve bana "Buna engel olamazdın" de hadi. | Open Subtitles | الآن انظري في عينيّ وأخبريني أن منع ذلك لم يكُن بإمكاني. |
| her kavşakta , yepyeni bir hikaye var sana ve bana yolumuzda | Open Subtitles | وفي كل منعطف بالطريق هناك قصة جديدة لك ولي الطريق |
| Eski kocama ve bana asla çocuk sahibi olamayacağımız söylenmişti. | Open Subtitles | قيل زوجي السابق ولي أن أننا لا يمكن أبدا أن يكون الأطفال من جانبنا. |
| Garza ölmeden önce kız kardeşim Jennifer ve bana delilleri yolladı. | Open Subtitles | غارزا أرسل أدلة لمنزل شقيقتي جنيفر ولي قبل أن يموت |
| Jem nerede olabileceğini bildiğini düşünüyor ve bana söylüyor üstüme ceketi giyiyorum, bir el feneri alıyorum ormana gidiyorum ve oraya varıyorum, mağaraya. | Open Subtitles | جيم تعتقد أين قد تكون وتقول لي وارتدي السترة وآخذ شعلة واذهب الى الغابة ، وأدخل الى الكهف |
| Oturun, Bay Duritz ve bana problemin ne olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | تفضل بالجلوس سيد دورتيز, واخبرني ماهي المشكلة |
| Hediyeler, pırlantalar ve bana bir şeyler almak konusundaki saçma sapan entrikalarını düşünüyordum ve fark ettim ki para harcamamak için romantizm ile ilgili paranoyakça kuruntular uyduruyorsun. | Open Subtitles | كنت أفكر حول مؤامرتك المحيرة حول الهدايا والجواهر وشراءك الهدايا لي و أدركت أن أوهامك و معتقداتك السخيفة حول الرومانسية |
| Şimdi gözümün içine bak ve bana aşağıda olanlar hakkında hiçbir şey hatırlamadığını söyle. | Open Subtitles | لا بأس أنظر إليّ في عيني و أخبرني أنك لا تتذكر شيئاً عن وقتك في الجحيم |
| Şimdi pencereye dön ve bana ne gördüğünü söyle. | Open Subtitles | الان ارجع الى النافذة وقل لي ما الذي تراه |
| Bu fotoğrafa iyice bakın ...ve bana nerede olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | الجميع اتخاذ جيدة نظرة على هذه الصورة .. أقول .. و لي أين هو. |
| Şimdi, oraya bakmanı istiyorum ve bana ne gördüğünü söyle. | Open Subtitles | والآن، أريدك أن تنظر في الأسفل هناك وتخبرني بما تراه. |
| Maggie, hayatım. İçeri gel, otur ve bana anlat. | Open Subtitles | ماغي، عزيزتي تعالي للداخل واجلسي واخبريني |
| Bence aşırı tepki veriyorsunuz. Sakin olun ve bana silahınızı verin. | Open Subtitles | أعتقد أنك تبالغ في رد فعلك فقط إهدأ وأعطني السلاح |
| Sana bir iş buluyorum ve bana teşekkür edeceğin yerde beni ve arkadaşlarımı suçlamak için başka bir bahane buluyorsun. | Open Subtitles | جلبت لك عملاً وبدلاً من شكري تجدي عذر آخر لتحكمي علي وعلى صديقاتي |