| ve en iyi haber ise cerrahların araştırma yapmamız gerektiğini bilmesidir. | TED | وأفضل الاخبار على الاطلاق أن الجراحين يعلمون اننا نحتاج لعمل البحوث. |
| ve en iyi tarafı, %100 geri dönüşüm yapılmış hayvanlardan elde ediliyor. | Open Subtitles | وأفضل ما بالأمر أنه مصنوع بنسبة 100 بالمائة من الحيوانات المعاد تصنيعها. |
| Oraya gidip, olabileceğin en iyi insan ve en iyi yazar olmalısın. | Open Subtitles | تحتاج أنت تخرج وتصبح أفضل شخص وأفضل كاتب من الممكن أنت تصبحه |
| Tüm ihtiyaçlarının giderilmesini ve en iyi tedaviyi almasını sağlayabilirim. | Open Subtitles | و الحرص أن يحصل على أفضل رعاية و أفضل علاج. |
| Seneye, gelecek yaz, ev sahipliği yapmayı umduğum şey; tarihteki en büyük ve en iyi aile toplantısı. | TED | السنة القادمة ، الصيف القادم سأقوم بإقامة ما آمل أن يكون أكبر و أفضل اجتماع عائلي في التاريخ |
| Tanrım, o senin en cesur ve en iyi hizmetkarlarından biriydi. | Open Subtitles | ابانا الذي في السماء كان اشجع وافضل خدمك |
| Kardeşimle ve en iyi arkadaşımla yattı, aynı anda. | Open Subtitles | لقد نامت مع أخي, و أعز أصدقائي في نفس الوقت |
| Fakat benim nedimem olmanı ve en iyi arkadaşım olmanı istiyorum. | Open Subtitles | ولكني أريدك أن تكوني إشبينتي وأعز صديقاتي. |
| ve en iyi olanı da: Kimse daha annemi düzmeye kalkmadı. | Open Subtitles | وأفضل من هذا كله,00 أن احدا لم يحاول مضاجعة أمي بعد0 |
| Büyük ustalardan ve en iyi makinelerden oluşan bir takım da katıldı, ama oyunun sonunda zafer büyük ustaların olmadı, süper bilgisayarın da. | TED | شارك فريق من سادة الشطرنج وأفضل الآلات، لكن لم يكن الفائزون هم سادة الشطرنج، ولم يكن كذلك للحاسوب الخارق. |
| ve en iyi tarafı, en iyi taraflardan biri cevabı öğretmenin ders kitabının arkasındaki cevap anahtarından almıyoruz. | TED | وأفضل جزء هنا أو من أفضل الأجزاء هو أننا لا نحصل على الإجابة من مفتاح الإجابات في نهاية نسخة المعلم |
| Rafe McCawley'nin şerefine tanıdığım ya da tanıyacağım en iyi pilot ve en iyi arkadaş. | Open Subtitles | إلى ريف ماكولي أفضل طيار وأفضل صديق عرفته |
| Rafe McCawley'nin şerefine tanıdığım ya da tanıyacağım en iyi pilot ve en iyi arkadaş. | Open Subtitles | إلى ريف ماكولي أفضل طيار وأفضل صديق عرفته |
| Bunu en iyi elmaslara ve en iyi müşterilere saklıyorlar. | Open Subtitles | يَحْجزونَ هذا نحو الأفضل الماس وأفضل الزبائنِ. |
| "Komşum ve en iyi dostum Faye'e, favori yemek tariflerimi bırakıyorum." | Open Subtitles | وجارتي وأفضل صديقة لي، فاي، أترك كل ما عندي من الوصفات المفضلة. |
| ve en iyi tarafı da, seni dinlemek zorunda kalmam. | Open Subtitles | لا أعلم كل شيئ أريده وأفضل الكل ولن أكون مضطره لأن أستمع اليك |
| ve en iyi kısmı da ...bana ailemin bedava uçacağını söylemeleri. | Open Subtitles | و أفضل ما فى الأمر أنهم أخبرونى أن عائلتى لها الحق أن تسافر مجانا |
| Bu ise "Büyük İhtimal Başları, Kıçlarına Sıkışacaklar" ve "En İyi Ot" ve "Büyük İhtimal Zührevi Hastalıktan Ölecekler" | Open Subtitles | هذا "على الأرجح كوضع رأسكَ بداخل قمامة" و "أفضل رفّ" -و "الأكثر عرضة للموت من مرض منتقل جنسياً " |
| Benden büyüktü, kültürlüydü, şefkatliydi ve en iyi kısmı da kendi hemşire üniformasının olmasıydı. | Open Subtitles | كانت كبيرة, و أكثر رقيا و إهتماما و أفضل من هذا كله000 أنني أحتفظ برداء مربيات الأطفال الخاص بها |
| Bu aslında Jean D'Aulon. Sadık dostum ve en iyi okçum. | Open Subtitles | كان هذا حقيقه جان دولون صديقى الوفى وافضل رماتى |
| Binlerce dolar kaybettim ve en iyi arkadaşımın eli bile kesildi. | Open Subtitles | خسرت ألآف الدولارات و أعز أصدقائي قُطعت يده |
| Nelle, en eski ve en iyi arkadaşım olarak, Kansas olayının iyi olduğunu düşünüyor musun? | Open Subtitles | نيلا , بما أنك أقدم وأعز أصدقائى هل تعتقدى أن حكاية كنساس هذه , جيدة ؟ |
| ve en iyi arkadaşım Danny'e savaş ruhunu burada sürdürdüğü için. | Open Subtitles | حتي أعز أصدقائي بالرغم كل ما عانيته في الحرب الا اني قد عدت ثانياً |
| Sonunda, kız arkadaşım baş düşmanım baş düşmanım, en iyi arkadaşım ...ve en iyi arkadaşım, kız arkadaşım oldu. | Open Subtitles | لذا في النهاية, عشيقتي أصبحت عدوّتي اللدودة عدوّي اللدود أصبح صديقي المفضّل وصديقتي المفضّلة أصبحت عشيقتي |
| En eski ve en iyi dostu. Birlikte yavrukurt olmuşlar. | Open Subtitles | إنها من أعز أصدقائه كانا بفريق الكشافة معاً |
| ve en iyi arkadşımla zaman geçirmekten daha iyi ne olabilir ki. | Open Subtitles | وهل من طريقة أفضل لقضاء الوقت من التحدث مع أعز صديق لي؟ |
| ve en iyi adamlarım onu bulmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | زوجتك، أعطتنا الرقم وأنا أبلغت افضل رجالي ليقومون على إنزالة. |