| Stan ve Hal'da olduğu gibi, onları ölüme terk etmeyiz. | Open Subtitles | نحن لا نرسلهم بعيدا لموت، مثل ستان وهال. |
| Dingaan ve Hal kavrulmuş Amir'in sığınağına başarılı bir şekilde saldırdı. | Open Subtitles | لقد علمنا للتو دينجان وهال قاموا بالهجوم على معقل السيد الأعلى المحروق .. |
| Yürüyerek çıkabilir miyim, yoksa Tom ve Hal beni durduracaklar mı? | Open Subtitles | أم أن توم وهال سيمنعانني؟ ليف. |
| ve Hal bana öfkeleniyordu. Bana yardım ettiğin için sana öfkeleniyordu. | Open Subtitles | و هال أصبح غاضباً مني وغاضباً منكِ لأنكِ تساعديني |
| Sen gitmeden, Phil ve Hal ile fotoğraf çektirelim. | Open Subtitles | قبل أن تذهب، لنلتقط صورة مع فيل و هال لا تتحرك. |
| Pope ve Hal. Lexi için geliyorlar. | Open Subtitles | انه بوب وهال انهم قادمون لأجل ليكسي |
| Dün gece de dışarı çıktık, ben ve Hal. | Open Subtitles | خَرجنَا ليلة أمس، ني وهال. |
| Tom ve Hal'e gideceğimizi söyle. | Open Subtitles | أخبري توم وهال أننا سنتحرك. |
| Sen ve Hal ile olmak. | Open Subtitles | معكم وهال |
| Dallas'ın sezon dışı bazı sıkıntıları olmuş ve Hal'in eli kolu bağlı. | Open Subtitles | دالاس واجهوا بعض المشاكل بعد نهاية الموسم و "هال" ، انه متشبت |
| Önce ben, Dai ve Hal gideceğiz. | Open Subtitles | و عندها أذهب أولاً مع داي و هال |
| Ben, babam ve Hal. | Open Subtitles | هذه أنا، و أبي و هال |