| Beyler, sonbahar ve kışın kaçınılmaz soğuklarından ve fırtınalarından korkmayalım. | Open Subtitles | أيها السادة, دعونا لا نخشى البرد والعواصف المحتمة التي تصحب الخريف والشتاء |
| Oyunun kısası ve kışın çok serti asla iyi değildir. | Open Subtitles | اللعبةليستبسيطة والشتاء ليس صعبُ جداً . |
| Haftalık 18 şilin ve kışın ateş günlük 8 pens. | Open Subtitles | 18شيلينغ في الأسبوع و النار 8بنسات في الشتاء في اليوم |
| Haftada 1 sterlin ve kışın ateş günlük 10 pens. | Open Subtitles | باوند في الأسبوع و النار 10بنسات في الشتاء في اليوم |
| Bu, sabit su kaynağı ve yemyeşil çimenleri ve kışın sert rüzgardan korunma sağlardı. | TED | هذا يضمن ماء مستمراً وأرضاً خصبة في الصيف، والحماية من الرياح العاتية في الشتاء. |
| Chesapeake Bay'de başladım ve kışın dalmaya gittim ve bir gecede tropik çevrebilimci oluverdim. | TED | كانت بداياتي في خليج تشسبيك وذهبت للغوص في الشتاء وأصبحت خبيرا بالبيئة الإستوائية بين عشية وضحاها. |
| Daha ne kadar bu yazın boğucu ve kışın dondurucu ısıya dayanabileceğimizi düşünüyorsun? | Open Subtitles | كيف أطول بكثير رأيك يمكننا أن نقف هذا الحرارة ثقلاء الخانقة في الصيف والتجمد في الشتاء. |
| Yani, tabii, yazın çocuklar süs havuzunda koşturuyor ve kışın buz pateni yapılabiliyor ama sakin bir mekânın kayıtdışılığı eksik. | TED | بالتأكيد، في وقت الصيف يركض الأطفال حول نافورة المياه و في الشتاء يتزلجون على الجليد، لكنها تفتقر إلى الطابع غير الرسمي واللقاءات المسلية. |
| ve kışın, sincaplar kadar yoksullar. | Open Subtitles | وهما فقيران كالسناجب في الشتاء |
| ve kışın en kötü yanı hala gelmedi. | Open Subtitles | ولم يأتِ أسوأ ما في الشتاء بعد |
| ve kışın bodruma su basar. | Open Subtitles | و يفيض السرداب في الشتاء |
| ve kışın bodruma su basar. | Open Subtitles | و يفيض السرداب في الشتاء |