"ve parlak" - Translation from Turkish to Arabic

    • ولامع
        
    • و مشرقة
        
    • ومشرق
        
    • و لامع
        
    • وتلمع
        
    • وبراقة
        
    • والاضواء الساطعة
        
    • ومضيء
        
    • وألمع
        
    • والألمع
        
    • إشراقًا
        
    • البراق
        
    Hiç bu kadar gür ve parlak görmemiştim. Open Subtitles لم أراه كثيف ولامع جداً هكذا من قبل خطّطت مسبقاً لقول أشياء لطيفة عنك
    Temiz ve parlak Open Subtitles نقية و مشرقة
    Düşlerim büyük ve parlak ve kıkırdağı yoktan var eden pırıl pırıl makinelerle dolu. Open Subtitles حلمي كبير ومشرق وممتليء بالأجهزة شديدة اللمعان التي تبني الغضاريف من الهواء.
    Çünkü ne zaman gerçek Kral , Kılıcını çıkardı o, uzun ve parlak oldu ve Aşama Kral Bunun boyutunda titreme yoktu. Open Subtitles لان عندما الملك الحقيقي امسك سيفه كان طويل و لامع وتفاجأ الملك البديل بحجمه
    İşte hazırsın, pespembe ve parlak. Open Subtitles انظر لشكلك، وردي وتلمع
    Kendisi yakışıklı ve parlak biri, ...notları da her zaman çok iyi olmuştur. Open Subtitles انه وسيم ولامع ويحصل على درجاتٍ عاليةِ دوماً
    Bugün, şu an ve parlak geleceğimiz var. Open Subtitles اليوم , هذه اللحظة و مستقبل مجيدٌ ولامع
    Tek bir pikseli büyütebilir, sihirli asamla tıklayıp onu o kadar berrak ve parlak yaparım ki bakmak için güneş gözlüğü gerekir sana. Open Subtitles أضغط عليه بسحرى ... وأجعله واضح جداً ولامع سوف تحتاجين نظارة شمس كى تنظرين إليه.
    Temiz ve parlak Open Subtitles نقية و مشرقة
    Temiz ve parlak Open Subtitles نقية و مشرقة
    Temiz ve parlak Open Subtitles نقية و مشرقة
    Sıcak ve parlak bir yer. Open Subtitles بالقرب من الشمس. أين هو دافئ ومشرق.
    Saçları çok gür ve parlak! Open Subtitles شعره كبير جدا و لامع
    Araba hoş ve parlak! Open Subtitles السيارة جميلة وبراقة
    Yüksek sesler ve parlak ışıklar rahatsız ediyorsa, daha çok maruz kalmalı daha az değil. Open Subtitles إذا الضوضاء الصاخبة والاضواء الساطعة تزعجه، فيحتاج لمزيد منها ولا قليل منها.
    Sen farkında olmayabilirsin ama buradan bakınca her şey ışıltılı ve parlak değil. Open Subtitles ربما أنك لاتدرك ذلك ولكن ليس كل شيء مشرق ومضيء هنا
    En iyi olmak ve parlak bir geleceği temsil etmek için savaşıyoruz. Open Subtitles أفضل وألمع رؤية للذين نحن عليه وما نقاتل لأجله.
    Bu yüzden, en iyi ve parlak yeteneklerimizi kaçırmak yerine onları Afrika'da destekliyor ve sahipleniyoruz. TED إذن وعوضًا عن تصدير الأفضل والألمع خارج أفريقيا، فنحن نرعى وندعم المواهب المحلية في أفريقيا.
    Umutsuzluğun ve kötümserliğin bizi tüketmesine, enerjimizi bitirmesine, hayallerimizi sınırlandırmasına ve daha iyi ve parlak bir gelecek görüşümüzü karartmasına izin verdik. TED سمحنا لليأس والتشاؤم لاستنزافنا، استنزاف قوتنا، والحد من تخيلاتنا وتعتيم بصيرتنا من أجل مستقبل أفضل وأكثر إشراقًا.
    Ele geçirmek için hayatlarımızı riske attığımız ışıltılı ve parlak şey nerede? Open Subtitles أين الشيء الساطع البراق الذي خاطرنا بحياتنا لأخذه ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more