| İmparatorluk ailesini, Veliaht prensle ilgili haberleri, Tokyo'nun en eski haydutlarından olup, şimdi televizyonda çocuklara iyilik öğütleyen birini de. | Open Subtitles | لقد سأل عن أخبار العائلة الإمبراطورية و ولي العهد أو أقدم عضو مافيا في طوكيو الذي يظهر عادة على التلفاز |
| Veliaht Prens hayattayken, Sırbistan ile iyi geçinmenin baş savunucularından biriydi. | Open Subtitles | في حياته ، كان ولي العهد نصيراً للتعايش السلمي مع صربيا |
| Şu anki Veliaht Prens değilse başka kim bu konuma uygun diye. | Open Subtitles | مَن مِن بينكم يعتقدوا أن المكانة يناسبه أكثر من وليّ العهد الحالي؟ |
| Ama Veliaht Prens başkasıyla nişanlanmışsa, Kral Francis'in en küçük oğlu olan Orleans dükü ile nişanlanabilir. | Open Subtitles | أو ربما وعد الدوفين دوق اروليانز الابن الأصغر للملك فرانسيس |
| Veliaht büyüdükçe kral çocuklaşıyor. | Open Subtitles | الدوفين يتقدم بالسن والملك يعود الى الحضانه |
| Ayindeki rolüyle ilgili Veliaht Prens ile görüşmeye gitmem lazım. | Open Subtitles | يجب أن أذهب لرؤية وليّ العهد بشأن دوره في الطقوس |
| Veliaht Prensesle Hong Se Na gerçekten de aynı kişi mi? | Open Subtitles | ولية العهد وهونج سى نا هل هما حقا نفس الشخص ؟ |
| Madem öyle şu anda Veliaht Prensesin ölümünün ardındaki gerçeği açıklayayım. | Open Subtitles | اذاَ من الان فصاعدا ساكشف الحقيقة وراء حادثة مقتل وليه العهد |
| Veliaht Prenses beni ararsa ona Bo Yong Gölü'nde bekleyeceğimi söyleyin. | Open Subtitles | ان طلبتنى وليه العهد لاحقا فاخبريها انى انتظر بجانب بركة الزنبق |
| Veliaht Prenses, dikkatli olmalısın. Sakın ola Kral hazretlerini kızdırma. | Open Subtitles | لك، يجب ولي العهد الأميرة بحذر لتجنب سقوطه من صالح. |
| - Veliaht Prens, elinde bir kılıçla Gyeongheegung'a doğru gidiyor. | Open Subtitles | ما الأمر؟ برئاسة سمو ولي العهد إلى قصر الملك بسيفه. |
| Müfettiş, böyle şeyleri kabul edemem, Veliaht Prens de etmeyecektir. | Open Subtitles | لا أستطيع تحمل ذلك أيها المفتش. ولي العهد لن يتحمل ذلك أيضاً. |
| Veliaht prensin evlendiği katedral. Yuvarlak Kale. | Open Subtitles | ،الكاثدرائية حيث تزوج ولي العهد ذا راوند تاور |
| Merhum İmparator artık cennette şimdi, eğer Veliaht Prens tahta geçerse... | Open Subtitles | الإمبراطور الراحل صعد إلى السماوات إذا خلف ولي العهد العرش |
| Meşru kızınız Leydi Mary ile Veliaht prensin nişanlanmalarına razı oluyor. | Open Subtitles | أعرب عن موافقته لخطِوبة الدوفين "بِالسَيده "ماري إبنَتك الشَرعِيه |
| Veliaht dadısının yanında. Daha 1-2 saatimiz var. | Open Subtitles | الدوفين" مع مربيته لا تزال لدينا ساعة أو ساعتين بعد. |
| Ayrıntılı itirafın karşılığında Kral, Majestelerini boşayıp Veliaht'ı evlatlıktan reddedecek ve ikisinin sürgünde yaşamasına izin verecek. | Open Subtitles | في مقابل إعتراف كامل منك, الملك سيطَلِّق جلالتها, ويتبرأ من "الدوفين", والسماح لكلاهما بالعيش في المنفى. |
| Efendim, evlenip bir Veliaht sunana dek güvende olamayacaksınız. | Open Subtitles | سيدتي , حتى تتزوجي وتنجبي وريث لن تجدي الأمن |
| Zirvede, kızınız ve Fransa Veliaht prensi ile nişanlanacak. | Open Subtitles | في اجتماع القمه,سيتم خطبه بنت فخامتك من قِبل الفرنسي دوفين |
| Tahtı hak eden Veliaht olduğunuzu babanıza göstermeniz için bir fırsat sundum sadece. | Open Subtitles | أنا أقدم لك فرصة فحسب لتثبت لوالدك أنك الوريث الأكثر استحقاقًا |
| Ekselansları Veliaht Prensimiz ve Ekselansları Prenses Arabella. | Open Subtitles | و صاحب السمو, الامير و صاحبة السمو الاميرة اربيلا |
| Veliaht daha birkaç aylık. | Open Subtitles | ودوفين ليست سوى بضعة أشهر من العمر. |
| Bu adamın Veliaht Prens'i hainlikle suçlaması öyle hafife alınacak bir mesele değil. | Open Subtitles | زورا اتهم ولي عهد الخيانة جريمة خطيرة لا ينبغي أن يؤخذ على محمل الجد. |
| Veliaht Prensin üvey kardeşi. | Open Subtitles | وهو يكون الاخ الغير شقيق لولى العهد |
| Ana Kraliçe, bu gidişle Veliaht Prens'in başına bir iş gelirse ne yapacaksınız? | Open Subtitles | يا صاحب الجلالة الملكة الأرملة، سوف تسمح للغير وارد أن يحدث لولي العهد؟ |