"verirsin" - Translation from Turkish to Arabic

    • تعطيني
        
    • تعطي
        
    • ستعطيني
        
    • تعطيها
        
    • تعطيه
        
    • تعطيهم
        
    • إعطاء
        
    • تعطينا
        
    • تعطينى
        
    • إعطائي
        
    • تُعطيني
        
    • أعطه
        
    • اعطه
        
    • أعطها
        
    • تمنحني
        
    Sonra, çok uzak olmayan bir gün, bana haber verirsin nereye istersen oraya gelirim. Open Subtitles وبعد ذلك في وقت ما ليس طويل جدا. تعطيني خبراً، وأنا سأتيك. حيثما تريدني، ولن يجدوك أبدا.
    Senden biraz nasihat isterim, sen de bana cevap verirsin? Open Subtitles أنا سوف أطلب منك نصيحة وأنت تعطيني إجابة؟
    Fakirlere para verirsin, yardım etmiş olursun. Hiç kimse benden bağış istemedi. TED فالفقر هناك مدقع .. وانت تعطي المال لكي تساعد ولكن لم يطلب أحداً اي شيء منه
    Bu batakhaneden çıkınca, bana gerçek balık tutma dersleri verirsin. Open Subtitles عندما تخرج من هنا ستعطيني دروسًا في الصيد
    Böylece o içeri girince belki... onu tanır ve bir işaret falan verirsin. Open Subtitles عندما تعود إلى هنا ربما تستطيع التعرف إليها وأن تعطيها أي إشارة أو شيء من هذا القبيل
    Sen de, elindeki her şeyi ona verirsin ve sokağı boylarsın. TED لذلك، تعطيه كل ما تملكين وينتهي بك الأمر في الشارع.
    Kredi kartı limitini yükseltecek kadar para verirsin ve 90 gün boyunca tükenmez. Open Subtitles تعطيهم نقود كفاية، لتبقي على زيادة رصيدك المدين وتتوسع شبكتك الى تسعود يوماً
    Albay, ya bana istediğimi verirsin ve gerekli düzenlemeleri yaparız ya da U dönüşü yapar ve seni kutuna geri göndeririz. Open Subtitles أنا آسف، ولكني لن أتمكن من مساعدتك كولونيل، إما أن تعطيني ما أريد ونقوم بالترتيبات
    Destenin içinden enin kağıdını bulursam bana bir sigara verirsin. Open Subtitles تختار كارد اي كارد ثم تعيده للكومة لو اني استعدته من تلك الكومة تعطيني سيجارة
    Ya da bana Chichina'nın 15 papelini verirsin Tanrının layık gördüğü şeyleri yeriz, haydi. Open Subtitles ليس هناك فارق أو تعطيني أموال تشتشينا وسنأكل بها بدلاً عن البطه
    Ya büyük jüriye Clay Bertrand'ın gerçek adını verirsin... ya da o şişko kıçınla kodesi boylarsın. Open Subtitles إما أن تعطي هيئة المحلفين الكبرى هوية كلاى برتراند الحقيقية أو ستذهب بدهونك خلف القضبان إلى السجن .. فهمتنى
    Bunu hatırlamalısın. Bir dahaki sefere belki üç dolardan fazla verirsin. Open Subtitles يجب أن تذكر هذا ربما تعطي أكثر من 3 دولار المرة القادمة
    ve sen maçoluk ve bağlılığınla, adamı alt edip, kadınını kurtarırsın, ve bana minibüsünün anahtarlarını verirsin. Open Subtitles ستضربه و تنقذ فتاتك ثم ستعطيني مفتاح سيارتك كل شيء سيكون بخير حسناً ؟
    Şunların kapısının önüne sıçarsam bana ne kadar para verirsin? Open Subtitles ماهو المبلغ الذي ستعطيني إذا تغوطت على عتبة باب هولاء الناس الآن
    -Bu onu satın almak gibi olur. -Hayır, bu bir alışveriş. Sen ona bir armağan verirsin, o da sana. Open Subtitles أعتقد أن الأمر مثل تبادل الهدايا أن تعطيها جرعتك و هي تعطيك جرعتها
    Candy o köpeği vursun. Sen de ona yavrulardan birini verirsin. Open Subtitles يجب عليك بأن تقنعه بأن يطلق النار عليه ومن ثم تعطيه واحداً من تلك الجراء
    Neden bir yeri gazla doldurup sonra da gaz maskesi verirsin? Open Subtitles لم ستملأ مكانا بالغاز ومن ثم تعطيهم اقنعة غاز؟
    Belki kızlara makyaj dersleri verirsin diye düşündüm. Open Subtitles إننى أتسائل إذا كان بإمكانك إعطاء الفتيات بعض الدروس فى المكياج
    O halde Del, bize başka bir örnek verirsin belki. Open Subtitles حسناً ، ياديل ، ربما يجدر بك أن تعطينا ، مثالاً آخر
    Seni Faysal'a götüreyim, o zaman verirsin. Open Subtitles سآخذك للامير فيصل اولا وبعد ذلك تعطينى هذه
    Ya bana para verirsin ya da başına bela açarım. Open Subtitles ..تستطيع إعطائي النقود او سأسبّب لك بعض المشاكل..
    Sonuçların gelmesi üç ayınızı alır ancak, bu yüzden ya sıkı fıkı olacağız ya da bana telefon hakkımı kullanmama izin verirsin. Open Subtitles يحتاج لثلاثة أشهر حتى تخرج نتائج ذلك التحليل لذا إما أن نرتاح بالجلوس هنا أو يُمكنُكِ أن تُعطيني حقي بمكالمة هاتفين، الآن
    'Sen de harika bir öğrenciyle karşılaştığında,' '...bunu ona verirsin.' Open Subtitles و عندما تجد طالباً إستثنائياً مثلك أعطه هذا القلم
    Eğer beğenirsen o zaman kocanın özel e- postalarına erişim izni verirsin. Open Subtitles و اعطه ايضا حق الدخول الى الايميلات الخاصه
    - d Sen sesini düşürürsün ve ona d - 3 doz epinefrin ve bir atropin verin. - d Son bir şans verirsin d Open Subtitles الأتروبين من وجرعة الإبنفرين, من جرعات 3 أعطها
    Ama bu esnada umarım bana öyle korkunç biri olmadığımı kanıtlama şansı verirsin. Open Subtitles لكن في الوقت الحالي، آمل أن تمنحني الفرصة لأثبت لك أنني لست رجلًا مرعبًا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more