| Artık hayal etmek bile zor ama tüm bunlar yaşanmadan önce çocukların sadece çocuk olduğu ve herkesin mutlu olduğu zamanlar vardı. | Open Subtitles | من الصعب أن أتصور الآن لكن كان هنالك زمن من قبل أن يحدث كل هذا عندما كان الأطفال مجرد أطفال , و كان الجميع سعيداً |
| İyi ki trajedi yaşanmadan önce oradan çıkabilmişsin. | Open Subtitles | حمداً لله بأنك خرجت من هنا قبل أن يحدث كُل هذا |
| Tüm bunlar yaşanmadan önce ben de uzaydaydım, Tom. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى الفضاء يا توم قبل حدوث كل هذا |
| Tüm bu çirkinlikler yaşanmadan önce size nasıl kesildiğimi anlatacaktım. | Open Subtitles | قبل حدوث كل هذه الأمور القبيحة، كنتُ على وشك إخباركَ بقصة قطعه |
| Dümenci başı bazı olayları yaşanmadan önce görebiliyor. | Open Subtitles | "ضابط الملاحة" يرى الأحداث قبل وقوعها، |
| Dümenci başı bazı olayları yaşanmadan önce görebiliyor. | Open Subtitles | - صوب "الينبوع... " "ضابط الملاحة" يرى الأحداث قبل وقوعها، |
| Çok yakında korkunç bir şey yaşanmadan önce bunu durdurmamız gerek. | Open Subtitles | نحن بحاجة لوقف هذا قبل أن يحدث شيء رهيب. |
| Bunlar yaşanmadan önce herhangi birisi olabilirdim biliyorsun. | Open Subtitles | أتعلم ، كان بإمكاني أن أكون أى شخص قبل أن يحدث ذلك |
| Talihsiz bir olay yaşanmadan önce, bu gece şehri terk edeceğim. | Open Subtitles | سأغادر المدينة اليوم قبل أن يحدث شئ سئ |
| Talihsiz bir olay yaşanmadan önce, bu gece şehri terk edeceğim. | Open Subtitles | سأغادر المدينة اليوم قبل أن يحدث شئ سئ |
| Neyse ki, bu yaşanmadan önce çok sayıda at Bering Boğazı kara köprüsü boyunca geri kaçtı geniş çayırlara ve Orta Avrasya'nın bozkır arazisine yayıldı. | Open Subtitles | لحسن الحظ، قبل أن يحدث ذلك، فرّت أعداد كبيرة من الأحصنة عبر جسر يابسة مضيق "بيرنغ" وانتشروا عبر المراعي والسهول الواسعة وسط أوراسيا. |
| Ama olaylar yaşanmadan önce partiden ayrıldık. | Open Subtitles | لكننا غادرنا قبل حدوث آي شيء |
| Bütün bunlar yaşanmadan önce de sizin için endişelenirdim. | Open Subtitles | قلقتُ عليك قبل حدوث هذا كله. |
| Bu olay yaşanmadan önce... | Open Subtitles | قبل حدوث هذا... |