| Benden, onun için mahkemede yalan söylememi istiyorsun, hepsi bu, değil mi? | Open Subtitles | تريدني أن أكذب لها في المحكمة، اليس كذلك؟ |
| Ona gerçeği söyleyemediğin için benim yalan söylememi mi istiyorsun? | Open Subtitles | لا يمكنك إخبار بالحقيقة لذا تريدينني أن أكذب عليه |
| Sen benden yalan söylememi istiyorsun hepsi bu. Hikayeye sadık kalmanı istiyorum. | Open Subtitles | ـ هذا كلّ شيء و تريدني أن أكذب ـ أريدك أن تلتزمي بالقصّة |
| Annene yalan söylememi de o istemişti. | Open Subtitles | وأخبرني أيضًا أن أكذب على والدتك وكذبت عليها ؟ |
| Yemin ediyorum, eğer senin için yalan söylememi istersen, yaparım bunu. | Open Subtitles | اقسم بأنك لو اردت مني ان اكذب من اجلك سآفعل ذلك |
| yalan söylememi lisedeyken hamile kalmadım dememi istiyor. | Open Subtitles | تريد مني الكذب وأن أقول بأنّي لم أكن حبلى بالمدرسة العليا |
| Yemin altında yalan söylememi mi istiyorsun? | Open Subtitles | تريدني أن أكذب تحت القسم ؟ من المحتمل أن أذهب الى السجن جرّاء ذلك |
| Benden, senin lehine yalan söylememi istedin ve doğaçlama gelişen sahtekarlıkların beni rahatsız ettiği biliniyor o yüzden ben de sana kuvvetli bir mazeret hazırladım. | Open Subtitles | لقد سألتني أن أكذب نيابة عنك وكما تعلم انا غير مرتاح أبداً مع الكذب الأرتجاليّ |
| Sana yalan söylememi istediğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | أنت تُخبرني، بأنك تُريدني أن أكذب عليك ؟ |
| Benden onun hakkında yalan söylememi istiyorsun. | Open Subtitles | وليست تستوي الآن ، فأنتِ تسألينني أن أكذب عليك بشأنه |
| Benden yalan söylememi ve o gece birlikte evde olduğumuzu söylememi istedi. | Open Subtitles | طلب مني أن أكذب وأخبرهم أنني كنت معه في تلك الليلة وأننا كنا معًا بالمنزل |
| - Wade'e yalan söylememi mi istiyorsun? | Open Subtitles | هل تستطيعي أن تخبريه بأنه كانت هنالك حالة طارئة بعد ظهر الأمس تريديني أن أكذب على وايد؟ |
| Üç ay sonra da onu geri kazanabilmek için benden yalan söylememi istedin. | Open Subtitles | وبعد ذلك بـ 3 أشهر طلبت منّي أن أكذب من أجلك، حتى تعود إليها |
| - yalan söylememi istiyorsun. - Hayır, hiç de bile. | Open Subtitles | ــ تريد منّي أن أكذب ــ لا , بالله عليك |
| yalan söylememi mi istiyorsun? | Open Subtitles | أنت تطلب منى أنت تطلب منى أن أكذب |
| Parti gecesi nerede olduğun konusunda yalan söylememi istediğini polise söyledim. | Open Subtitles | انا نوعا ما ربما اعترفت الى الشرطة انك طلبت مني ان اكذب عن مكانك ليلة الحفله.. |
| Yani ailenle ilk kez tanışırken onlara yalan söylememi mi istiyorsun? | Open Subtitles | إذاً أول مرة أقابل والديك تطلبين مني الكذب عليهم ؟ |
| Sonra bilerek yalan söylememi isteyeceksiniz. | Open Subtitles | ومن ثم يمكنك ستعمل نسأل لي أن يكذب عمدا. |
| Yani sen benden şimdi o toplantıya gidip ne kadar başarılı olduğum hakkında, yalan söylememi mi istiyorsun? | Open Subtitles | أتريد مني الذهاب للحفلة وأكذب بخصوص كم أنني ناجح؟ |
| - Ona yalan söylememi mi istiyorsun? | Open Subtitles | -أتُريدُني أَنْ أَكْذبَ عليه؟ -هَلْ هناك مشكلة؟ |
| Senin için yalan söylememi istiyorsun yani? - Egzersiz gibi düşün. | Open Subtitles | حسنا، إذا تريد مني أن اكذب من أجلك الأن؟ |
| Bana sehpanın umurunda olmadığını, ama yalan söylememi istemediğini söylemiştin. | Open Subtitles | لكنك أخبرتني أنه لا يهمك الطاولة بقدر ما يهمك ألا أكذب عليك |
| Benden yalan söylememi istiyorsan... ..bana bunun için bir neden vermelisin. | Open Subtitles | حسناً ، إذ كنت تطلب منى ان أكذب .. أريد شيء ليعوضني عن ذلك |
| Benden yalan söylememi istiyorlar. | Open Subtitles | يريدوني بأن أكذب. |