"yemekhane" - Translation from Turkish to Arabic

    • قاعة الطعام
        
    • غداءِ
        
    • فترة الغداء
        
    • مأدبة مُشتركة
        
    • الكافتيريا
        
    • من مأدبة
        
    • القاعة الكبرى
        
    Dediğim gibi, burası yemekhane gerçekten uzak durman gereken yerlerden biri. Open Subtitles كما قلت هذه قاعة الطعام أحد الأماكن الذى يجب أن تجربيها و تتجنبيها , حقاً ؟
    Dikkat, dikkat. yemekhane, bakım için 800'den 2100 saate kadar kapatılacaktır. Open Subtitles انتباه، قاعة الطعام سيتم إغلاقها من الساعة 9 مساءاً حتى الـ8 صباحاً
    Evet, konuşmuştuk. Binlerce kez bahsettim hem de. yemekhane hademesi Scooter. Open Subtitles بلى تحدثنا ، ذكرته لك مئات المرات "سكوتر) آنسات فترة الغداء)"
    Benim için yemekhane, aynı anda sıçan 20 kızla birlikte olmak gibi. Open Subtitles بالنسبة إلي. الكافتيريا بمثابة الاكل مع 20 فتاة اخرة يأكلون النفايات
    yemekhane yok çalışmak yok, konuşmak yok. Open Subtitles ليس من مأدبة مُشتركة، ولا تفاصيل عملٍ، ولن تسمع أيّ حديثٍ.
    - yemekhane. Mavi jel. Open Subtitles لأنه ليست هناك مشكلة القاعة الكبرى.
    yemekhane, bakım için... Open Subtitles قاعة الطعام سيتم إغلاقها .. من الساعة 9 مساءاً
    Niye Harvard yemekhane Kartı'n var? Open Subtitles لماذا لديك بطاقة قاعة الطعام في هارفرد ؟
    Dikkat, dikkat. yemekhane, bakım için 800'den 2100 saate kadar kapatılacaktır. Open Subtitles انتباه، قاعة الطعام سيتم إغلاقها من الساعة 9 مساءاً حتى الـ8 صباحاً
    Hücre blokları, Avalon, hücre, yemekhane... Open Subtitles "الزنزنات, البنية الخارجية للزنزنات, قاعة الطعام"
    yemekhane, bakım için... Open Subtitles قاعة الطعام سيتم إغلاقها ... من الساعة 9 مساءاً
    Ben olsam şimdi giderdim yoksa yemekhane işine kalabilirsin. Open Subtitles ساذهب الان ولم يبق سوى قاعة الطعام
    yemekhane hademesi Scooter bugün yine oradaydı. Open Subtitles "سكوتر) آنسات فترة الغداء" كان هناك اليوم) حقاً؟
    Eğer onu elinden alırsanız yemekhane çalışanları çok memnun olacaktır. Öğle yemeklerini yavaşlatıyor çünkü. Open Subtitles موضفون الكافتيريا, حقًا سيكونون شاكرين لكمْ, إذا أبعدوه عنها.
    Aslında yemekhane yemeği için buradayım. Open Subtitles حسناً، لقد جئت هُنا من أجل طعام الكافتيريا.
    yemekhane yok çalışmak yok, konuşmak yok. Open Subtitles ليس من مأدبة مُشتركة، ولا تفاصيل عملٍ، ولن تسمع أيّ حديثٍ.
    Hey yemekhane bu tarafta. Open Subtitles أنت القاعة الكبرى من هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more