| Carlos ayağını topun sağ alt köşesine yerleştirdi, bu da topu sağ üste gönderdi ve aynı zamanda kendi etrafında döndürdü | TED | فلقد وضع كارلوس ركلته في الركن الأيمن من الكرة، ليرسلها عاليًا إلى اليمين، وهي تدور حول محورها. |
| Rob Williams etkiyi görebilmek adına suya hidrofonlar yerleştirdi ve sonuç olağanüstüydü. | TED | وقد وضع روب ويليمز بعض السماعات المائية في المياه هناك لرؤية التأثير الذي يُحدثه ذلك، وقد كان هائلًا. |
| Sezar'ın öğrencisi olmadığı belli. Orduyu kötü yerleştirdi. | Open Subtitles | من الواضح ، أنه ليس تلميذا للقيصر أنه وضع نفسه بشكل سيء |
| Yepyeni çimenleri daha yeni ekmiştik ki sonra birden hepsini kaldırdı ve bir bahçe çeşmesi yerleştirdi. | Open Subtitles | لقد وضعنا ذلك التراب لتونا و قام هو بتخريبه و زرع مشتلاً من الزهور |
| O orospu çocuğu beynimi akıtıp yerine nifak tohumları yerleştirdi. | Open Subtitles | ابن العاهرة لعب بعقلـي و زرع كل أطفاله هناك |
| Tanığın itibarını sarsmak için evine kokain yerleştirdi. | Open Subtitles | لقد زرعت المخدرات للشاهد ضدها لتشويه سمعته |
| Bu işin arkasında her kim varsa, vuran kişiyi ben yaparak, aleyhimde kanıtlar yerleştirdi. | Open Subtitles | من دبر لهذا، قام بزرع دليل مزيف ضدي ليجعلني أنا القاتل |
| Bir parça dışkı çıkardıktan sonra, penisini dikkatli bir şekilde kalçalarımın arasına yerleştirdi. | Open Subtitles | ثم بعناية جدا وضع عضو له بين الأرداف بلدي. |
| Ardından 'R' harfi yazılı kâğıt parçasını sol yüzük parmağındaki tırnağın altına yerleştirdi. | Open Subtitles | ثم وضع ورقة صغيرة بها حرف الراء تحت ظفر بنصرها الأيسر. |
| Dinamiti bizim işçiler yerleştirdi ama baskı altındaydılar. | Open Subtitles | وضع عمالنا المتفجرات لكنهم فعلوا ذلك تحت التهديد |
| Oraya kameraları kim yerleştirdi? | Open Subtitles | من وضع هاته الكاميرات اللعينة في ذلك المكان؟ |
| Bhaijaan Avantika'ın üzerine, Anjum ve Sayeda'nın çantasına bomba yerleştirdi. | Open Subtitles | وضع بهجان القنابل في حقائب أفنتيكا وأنجوم وسعيد |
| Sonra, ben uykuya dalar dalmaz asistanım ağzıma süsen kökü yerleştirdi ve uykumda onu emmeye başladım. | Open Subtitles | في وقت لاحق، عندما كانت أغط في النوم، مساعدي وضع في فمي جذر السوسن، الذي بدأت بمصه في نومي. |
| Boynuna bir takip cihazı yerleştirdi böylece onu yine kaybedersem kolayca bulacaktım. | Open Subtitles | زرع رقاقة مرسلة بعنقه لكي نجده إن تاه مجدداً. |
| Kırmızı takım Jimmy'nin gitarının içine 250 g C4 yerleştirdi. | Open Subtitles | الفريق الأحمر زرع نصف رطل من المفرقعات في الة جيمي الموسيقية |
| Önce bomba yerleştirdi, şimdi de bu. | Open Subtitles | في البداية أمكنه زرع قنبلة. والآن قام بهذا. |
| Binaya öteki bombaları o yerleştirdi. | Open Subtitles | لقد زرع القنابل الأخرى كلها في ذلك المبنى. |
| Numarayı yerleştirdi, o da önemli bir şey sandı ve bize tuzak kurmak için onu kullandı. | Open Subtitles | لذا زرع الرقم، وجعلها تظن أنّه مهم، ثمّ إستعملها للإيقاع بنا. |
| O, bizi bu Yeni İsrail'e yerleştirdi ve O'nun yasalarına uymak zorundayız. | Open Subtitles | زرعت بنا هنا في إسرائيل الجديدة وأطعنا قوانينها |
| Çünkü birisi o düşünceleri sizin kafanıza yerleştirdi. | Open Subtitles | لأن شخصاً ما قام بزرع تلك الأفكار داخل رأسكم. |
| Bana silah çekti bunu üzerime yerleştirdi. | Open Subtitles | .. لقد صوّب سلاحاً نحوي ووضع هذا عليّ |
| Buradayım çünkü babam arabama uyuşturucu yerleştirdi. | Open Subtitles | أنا هنا لأن والدي دس لي مخدرات في سيارتي |
| Ve başka anılar yerleştirdi. | Open Subtitles | وزرع مجموعة أخرى من الذكريات |
| Bu yüzden bir tuzak oluşturup o USB'yi koluna yerleştirdi. | Open Subtitles | لهذا هو قام بعمل فخ وزراعته في فلاش |
| Yanlış bir hatıra, onu ev kafama yerleştirdi. | Open Subtitles | كانت تلك ذاكرة خاطئة المنزل زرعها لىّ |