| Eğer şimdiden bu alanın dışına çıkmışsa, daha fazlası için yetkimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا سلطة قضائية لو خرج بالفعل من هذه المنطقة |
| Sınır dışında, şüpheliyi takip etme yetkimiz yok. | Open Subtitles | ليس لنا سلطة للمتابعة المشتبه به ما بعد حدودنا. |
| Kraliyete ait alanlarda arama yetkimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا سلطة على الممتلكات الإمبراطورية. أعلم. |
| Tüm bu yolu bunun için gelmenize üzüldüm ama Bay Escalante, bunları konuşabilme yetkimiz yok. | Open Subtitles | أنا آسف لأنك تكبدت عناء الطريق إلى هنا. نحن لسنا مخولين لمناقشة هذه الجدلية معك. |
| Sadece bay Sergeev ve benim yetkimiz olduğu için, kasayı açmak için ikimizin de olması gerekiyor. | Open Subtitles | بما أن السيد "سيرجيف" وأنا نمتلك فقط الصلاحية يجب أن نكون حاضرين سويا لفتح الخزينة |
| Okul sonrası olayların bizim yetkimiz dışında olduğunu söyledim size. | Open Subtitles | أياً كان ما يحدث بعد إنتهاء الدوام المدرسي ليس من إختصاصنا |
| Dans gösterileri organize etme yetkimiz var. | Open Subtitles | صلاحيتنا هي تنظيم الرقص هل تريد المساعدة؟ |
| Böyle bir durumda bizim kanuni yetkimiz yok. | Open Subtitles | لأننا ليس لدينا سلطة قضائيّة قانونيّة في هذه المسألة؟ |
| Bunu araştırmak için yetkimiz var mı patron? | Open Subtitles | هل لدينا سلطة التحقيق في هذا، أيها الرئيس ؟ |
| Başkentte olduğumuz için federal yetkimiz var. | Open Subtitles | نحن فى العاصمة تحت نطاق سلطة قضائية اتحادية |
| İstediğin kişiyi öldürürsün çünkü burada yetkimiz yok, öyle mi? | Open Subtitles | تقتل من تشاء لأنّنا لا نملك سلطة قضائية؟ |
| Amerikalılar seçim için bizi zorladıklarından beri orada yetkimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا اي سلطة قضائية هناك ليس بعد ان اجبرنا الأمريكان لعمل انتخابات |
| Üssün konumu 83. paralelden yukarıdaysa uluslararası bölgeye dahil oluyor. Orada yetkimiz yok. | Open Subtitles | على خط طول 83 فهي منطقة دولية و لا نملك سلطة هناك |
| Böyle şeyler yapma yetkimiz yok. | Open Subtitles | نحن لسنا مخولين عمل أشياء كهذه. |
| Böyle şeyler yapma yetkimiz yok. Kimin var? | Open Subtitles | نحن لسنا مخولين عمل أشياء كهذه. |
| Sorulara cevap vermek yetkimiz dahilinde değil. | Open Subtitles | -لسنا مخولين بالإجابة عن الاسئلة |
| Chuck, Beckman'ın anneni aradığımızı bilmesini istemiyorsan Chandler'ı sorgulama yetkimiz de yok. | Open Subtitles | (تشاك) طالما لا تريد أن تعرف بيكمان أنك تبحث عن امك -نفنحن لا يمكننا إستجواب (تشاندلر) لأننا ليس لدينا تلك الصلاحية |
| - Buna yetkimiz var mı? | Open Subtitles | هل لدينا تلك الصلاحية ؟ |
| Okuldan sonraysa, bizim yetkimiz dışındadır. | Open Subtitles | هذا ليس من إختصاصنا |
| Sizin peşinizde olmak istesek bile, bu bizim yetkimiz dahilinde değil. | Open Subtitles | حتى لو أردنا فهذا ليس من صلاحيتنا |
| Yargı yetkimiz Amerikan Hükümeti'nin bizi gönderdiği her yerde. | Open Subtitles | نطاق سلطتنا هو حيث ترسلنا الحكومة إليه |
| Şu anda bu ayrıntıları verme yetkimiz yok ancak olası bir tehdit var. | Open Subtitles | ليس مصرح لنا بالحديث في هذه التفاصيل الآن و لكن لدينا تهديد مؤكد |
| Mesela kendi yargı yetkimiz dahilindeki şeyler gibi. | Open Subtitles | مثلا ، ربما شئ ما تحت سلطتنا القضائية ؟ |