| yirminci yüzyılın son güneş tutulması iki gün sonra gerçekleşecek. | Open Subtitles | الكسوف الأخير فى القرن العشرين سوف يتم فى خلال يومين |
| Sinema muhtemelen yirminci yüzyılın en etkili sanat biçimidir. | TED | يمكن القول أن السينما أكثر أشكال الفن تأثيراً في القرن العشرين. |
| Bu olası ihmallere ve zamansız ölümüne rağmen, hayatta kalan, yirminci yüzyıl şairi tarafından yapılan en olağanüstü çalışmalarından biridir. | TED | بالرغم من هذه الهفوات ووفاتها المبكرة، ما بقي من أعمالها يُعتبر من أكثر الأعمال استثنائيةً في شعر القرن العشرين. |
| Bugün yirminci oldu. Evet, iyi şanslar Leslie. | Open Subtitles | . هذه هى المرة العشرون اليوم . و، حظ سعيد، ليزلي |
| yirminci method onun kılıç kullanmadaki kabiliyetinin özündeydi | Open Subtitles | الأسلوب العشرون سيكشف جوهر مهارة مبارزته |
| yirminci yüzyılın ilk yarısı insan ilişkileri açısından tam bir felaketti. bir tufan. | TED | النصف الأول من القرن العشرين كان حقاً نكبة للإنسانية، كارثة. |
| yirminci yüzyılın ikinci yarısıydı sadece, kendimizi bu çukurun içinden yavaşça çekmeye başladığımızda. | TED | فقط في النصف الثاني من القرن العشرين بدأنا ببطء شد أنفسنا خارج هذه الهاوية. |
| Albay Skimmel, portrenizi asla bitiremeyeceğim. Bu sizin yirminci pozunuz. | Open Subtitles | لن أنهي أبداً صورتك يا سيادة العقيد سكيميل إنها جلستك العشرين |
| Elbette, bir çok insan sizi, durgunluktan sizi, durgunluktan altın çağa geçişte liderlik yapan... yirminci yüzyılın İskender' i gibi görüyor. | Open Subtitles | هذه بالضبط نظرة الناس اليك أسكندر القرن العشرين تقود العالم لتخرجه من حالة الركود الى عصر ذهبى من الرخاء |
| Bunu yirminci yüzyılın sorunlarına çare görmek benim için zor. | Open Subtitles | لا يمكنني تقبل أن هذا هو حل لمشاكل القرن الواحد و العشرين |
| yirminci yüzyılda yaşıyoruz. Masada gencecik çocuklar oturuyor. | Open Subtitles | إننا في القرن العشرين, لديك أولاد صغار هنا لا تملأ رؤوسهم بالخرافات |
| Bu yirminci yüzyılın en büyük soygunuydu. | Open Subtitles | في واحدة من اكبر عمليات النهب في القرن العشرين |
| Yani, en kötü kabusunuzu, aynı iğrenç kansere yirminci defa yakalanıyormuş gibi yeniden yaratıyor orada öylece duruyorsunuz ve birden farkediyorsunuz ki... | Open Subtitles | أقصد أنكم تعيدون خلق أسوأ الكوابيس المحتملة بسبب هذا السرطان للمرة العشرين و تقفون و تدركون فجأة |
| Yani, en kötü kabusunuzu, aynı iğrenç kansere yirminci defa yakalanıyormuş gibi yeniden yaratıyor orada öylece duruyorsunuz ve birden farkediyorsunuz ki... | Open Subtitles | أقصد أنكم تعيدون خلق أسوأ الكوابيس المحتملة بسبب هذا السرطان للمرة العشرين و تقفون و تدركون فجأة |
| yirminci yüzyılda doğmuş olabilirsin ama 19. yüzyılda öleceksin. | Open Subtitles | يمكن ان تولدى فى القرن العشرين ومع ذلك تموتي فى القرن التاسع عشر |
| yirminci yüzyılın gelişini Karındeşen Jack müjdeledi o aptal Florence Nightingale değil. | Open Subtitles | "جاك "، السفير المطعون قدمَ في القرن العشرين. ليس الأحمق "فلورنيس نايتنجيل". |
| yirminci yüz yıl iyi başladı ama sonrasında işler sarpa sardı. | Open Subtitles | القرن العشرين بدأ بشكلٍ جيد، ولكن بعد ذلك جاءت السذاجة. |
| Bunu soran yirminci kişi falansın. | Open Subtitles | أنت الشخص العشرون الذي يسألني هذا السؤال. |
| yirminci method için Kırık Kılıç'a sordum | Open Subtitles | طلبت من السّيف المكسور الطريقة العشرون |
| - Bak tatlım yirminci sıradasın. | Open Subtitles | حبيبتي , انظري انتِ في المرتبة العشرون . |