| Güzel, haydi bu uzun hikâyeyi sonraya erteleyelim ve soğumadan şunları yiyelim. | Open Subtitles | حسناً ، يمكننا الحديث لاحقاً دعونا نأكل الطعام اللذيذ قبل أن يبرد |
| Ben de sana beraber yemek yiyelim mi diye soracaktım. | Open Subtitles | في الواقع كنت سأسالك إذا كنت تريد أن نأكل معا |
| Yemeğimizi yiyelim, videoları teslim edelim ve gidelim bu kasabadan. | Open Subtitles | حسناً، لنأكل و نقوم بتوصيل الشرائط و نخرج من المدينة |
| Düşündüm de belki akşam yemeği istersin Hadi gidip yiyelim. | Open Subtitles | لكن أعتقد أنك تحتاج إالي عشاء. تعلم, بعض الطعام المشجع؟ |
| Yarın öğle yemeği yiyelim. Konuşuruz. | Open Subtitles | لنتناول طعام الغداء غداً معاً، وسنتحدّث. |
| Mükemmel. Adamı işe al, gönder ve biz de yemek yiyelim. | Open Subtitles | . مذهل ، عيّنه و قل وداعاً و دعنا نأكل الغداء |
| Daha erken ama beslenme kutumuzdaki yemekleri yiyelim. | Open Subtitles | مازال الوقت مبكراً ، لكن دعنا نأكل الغداء على أية حال |
| Haydi sahile gidelim Birer muz yiyelim | Open Subtitles | دعونا نذهب جميعاً إلى أسفل ستراند و نأكل الموز |
| yiyelim, uyuyalım, içki içelim ve bırakalım çiftlik yansın! | Open Subtitles | هيا نأكل و نشرب و ننام و لتذهب المزرعة الى الجحيم |
| Hadi, tatlım, bir şeyler yiyelim, geç oluyor. | Open Subtitles | تعال ، عزيزي ، دعنا نأكل ، أن الوقت متأخر. |
| Gideceğim mideceğim o lafları geç ve bir kez olsun el ele tutuşup gidip yemek yiyelim. | Open Subtitles | ،توقفي عن التحدث عن ما إذا كنتِ ستغادري أم لا و لنُـمسك بالأيدي و لنأكل معاً، على الأقل مرة واحدة |
| El ele tutuşmuşken gidip yemek yiyelim bari. | Open Subtitles | لنأكل معاً مرة واحدة بما أننا نمسك بالأيدي |
| Çok şirin. Biraz sardalye yiyelim. | Open Subtitles | . تسلية رائعة . دعينا نذهب لنأكل بعض السردين |
| - O zaman bundan sonra daha sık birlikte yiyelim. | Open Subtitles | لذا يجدر بنا تناول الطعام معاً كثيراً من الآن فصاعداً. |
| Akşam yemeğini birlikte yiyelim. | Open Subtitles | انا لا اعض , انا لا اكذب لنتناول العشاء معا |
| Sadece bu akşam bir yemek yiyelim ve yalnızca ikimiz oturup, konuşalım. | Open Subtitles | لتناول العشاء الليلة. نحن الاثنان سنجلس ونتكلم |
| Bu Marlboro için. Dışarıya çıkıp bir şeyler yiyelim. | Open Subtitles | هذا لأجل مارلبورو، سنخرج . أنا وأنتي ونأكل بالخارج |
| Herneyse gidip bişeyler yiyelim. | Open Subtitles | أوه ، جيد دعونا نذهب الحصول على شيئا للأكل |
| Öğlen yemeği yiyelim, sonra da buradayken adayı gezmek zorundasın. | Open Subtitles | سنتناول الغذاء ثم ربما تودين إلقاء نظرة على الجزيرة بينما أنت هنا |
| Bir şeyler yiyelim ki adam akıllı görevimizi yapalım dedik | Open Subtitles | نحاول ان نجلب شيء نأكله لهذا لم نستطع حماية مؤخرتك البشعه كثيراً |
| Yemek yiyelim. Sizler ayakkabı oyununu bırakın! | Open Subtitles | سنأكل جميعا الآن أنتم الذين تلعبون بالحداوي |
| Sonuç belli oluncaya kadar, birlikte son yemeğimizi yiyelim. | Open Subtitles | دعونا ناكل وحين يصدر الحكم حتما سنعرف هذا العشاء سيكون اخر عشاء لنا جميعا مع بعضنا |
| Beyler, haydi yiyelim. | Open Subtitles | السادة المحترمون،دعنا نَأْكلُ. البيتزا هنا. |
| Nasıl olsa bu olayda suç ortağı olduğumuza göre, son pizzalarımızı yiyelim dedik. | Open Subtitles | نحن جميعا متواطئون الآن بأي حال إذن إفترضنا أنه كذلك علينا الأكل |