| Penny'yle cinsel münasebetimi sürdürmek için inandığım her şeyden vazgeçmemi, zihinsel kusursuzluğumu ve doğal halimi bırakmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | من أجل الحفاظ على علاقتي الجنسية مع بيني علي أن أتخلى عن كل ما أؤمن به؟ عن نزاهتي الفكرية؟ |
| Kazanan olmayan bir oyun gibi hissettirmişti. Yeni bir kimlik elde etmek ya da kazanabilmek için eski kimliğimden vazgeçmek zorundaydım. | TED | شعرت بأنها لعبة محصلتها صفر، بحيث أنني يجب أن أتخلى عن هويتي القديمة لأستطيع اكتساب هوية جديدة. |
| Annesine karşı bulunduğum, tüm vesayet iddialarımdan vazgeçiyorum. | Open Subtitles | بموجب هذه الوثيقة أتخلى عن الوصاية على كارل فان بيتهوفين لصالح أمه الطبيعية |
| Yardıma ihtiyaç duyduklarında insanları yüzüstü bırakmam. | Open Subtitles | أنا لا أتخلى عن الناس عندما يحتاجون المساعدة |
| Bu yüzden sınıfımdaki hiçbir çocuktan vazgeçmeyeceğim. | TED | ولهذا السبب، أرفض أن أتخلى عن طالب واحد من طلابي في الفصل. |
| Hayır. Ben de denemeden Jamie'den vaz geçmeyeceğim. | Open Subtitles | لا حسناً لن أتخلى عن جايمي من دون المحاوله |
| Kişisel sebeplerden dolayı, Belediye meclisindeki görevimi bırakıyorum. | Open Subtitles | لأسباب شخصية ، قررتُ أن أتخلى عن منصبي في مجلس المدينة |
| Bir bardak kafeinsiz kahvenin tadını çıkarmak için bundan vazgeçmemi mi istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريديني أن أتخلى عن هذا لأجل أن أتمتع بكوب عديم الكافيين؟ |
| Martha, Allah aşkına, evlenmekten vazgeçmemi mi istiyorsun? | Open Subtitles | مارثا ، بربك هل تتوقعين مني أن أتخلى عن زواجي؟ |
| Bundan vazgeçmemi istemezsin, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تريدنى أن أتخلى عن كل هذا أليس كذلك؟ |
| Ama imkânım olmadığı için sanatsal heveslerimden vazgeçmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | ولكنبماأننيلمأكنأملكالإمكانات.. فقد أضطررت لأن أتخلى عن طموحاتي الفنية |
| Aramaktan vazgeçiyorum. Kimseye ihtiyacım yok. Anneme baksanıza. | Open Subtitles | أتخلى عن البحث , لست بحاجة لأحد أقصد , أنظروا لوالدتي |
| General'i aradım, ama bana buz gibi davrandı ve bunun peşini bırakmam gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | إتّصلت بالجنرال، لكن إتبع الحرب الباردة معي وقال بأنّني يجب أن أتخلى عن الموضوع |
| Hele müşterilerim. Onlar bırakmamı hiç istemiyor. | Open Subtitles | لم أذكـر لكـي عن زبائنـى هل تعلمين أنهم أيضاً لا يريدوننى أن أتخلى عن هذا |
| Ve hayallerimden vazgeçmeyeceğim, tıpkı evin içine koyduğum sıcak hava balonu gibi. | Open Subtitles | و أنا لن أتخلى عن حلمي كما فعلت مع منطاد الهواء في الأماكن المغلقة |
| Sanırım bu evin bana ait olduğu hayalinden vaz geçmeliyim. | Open Subtitles | فيجب أن أتخلى عن الخيال في هذا البيت ... |
| Bu karmaşadan kurtulabilirsek sıçtığımın işini bırakıyorum. | Open Subtitles | إذا تمكنا من الخروج من هذه الفوضى أنا أتخلى عن كل هذه الفوضى |
| Ve yardımıma ihtiyacı olan bir arkadaşı terk etmem, erkek ya da kadın. | Open Subtitles | ولن أتخلى عن صديق يحتاجني سواء كان رجل أو إمرأة |
| derler. "En çok kendim gibi hissetmemi sağlayan işten vazgeçmem aptallık olur." | TED | سيكون من الحماقة بالنسبة لي أن أتخلى عن هذا إنه يعبر عن ذاتي الحقيقية. |
| Niye kokan ayakkabılar giyip ev yapımı bira içme ve seni pataklama fırsatından vazgeçeyim? | Open Subtitles | لماذا أتخلى عن فرصة لبس أحذية مستخدمة كريهة الرائحة محلاة بالدود والبيرة وأركل مؤخرتك ؟ |
| Diğer değerler için her yeri arayacağım. Jack' i yüzüstü bırakmayacağım. | Open Subtitles | سأبحث عن بقية الأرقام في كل مكان لن أتخلى عن جاك الآن |
| Çünkü, yaptığı pek çok hareketi tasvip etmesem de çalışanlarıma sırtımı döneceğim bir gün varsa, o da mahşer günüdür. | Open Subtitles | لأنه رغم أنني لا أفخر بمعظم أفعاله لست أنا من أتخلى عن موظفي أبداً |
| Duvarların içinden geçiyorum. Bundan vazgeçecek değilim. | Open Subtitles | لقد كنت أتنقّل عبر الجدران هل أتخلى عن كل هذا؟ |
| Fakat biliyordum ki ilerlemek için eski Amy'i bırakıp yeni Amy'i kucaklamayı öğrenmek zorundaydım. | TED | ولكني علمت أنني لاجتياز محنتي يجب أن أتخلى عن حياتي القديمة وأن أرتقي بحياتي الجديدة وأتقبلها. |