| Buradaki ilk günümde, iş arkadaşlarımın önünde beni utandırdın. | Open Subtitles | لقد أحرجتني أمام زملائي بأوّل أيّامي هنا |
| Beni utandırdın. Ben burada çalıştığım sürece, senin yasal... | Open Subtitles | أحرجتني و مادمت أعمل هنا ليس لديكِ أي حق... |
| Sen beni, Harold'u ve Bay Belvedere'i utandırdın. | Open Subtitles | أحرجتني وأحرجت هارولد والسّيد بيلفيدير. |
| Kendi düğünümde 400 kişinin önünde beni küçük düşürdün. | Open Subtitles | . لقد أحرجتني أمام 400 ضيف في حفل زفافي. |
| rezil olma korkusundan gitmeyişimle hep tatmin olur, değil mi? | Open Subtitles | .. وستكون راضية أبداً ,لمعرفتها أنها أحرجتني للبقاء أليس كذلك؟ |
| Beni utandırdın. Burada çalıştığım sürece yasal olar-- | Open Subtitles | أحرجتني و مادمت أعمل هنا ليس لديكِ أي حق... |
| Aşağıdaki herkesin önünde beni utandırdın. | Open Subtitles | لقد أحرجتني أمام الجميع في الأسفل. |
| Beni ne kadar utandırdın, farkında mısın? | Open Subtitles | لماذا جئت على اي حال؟ لقد أحرجتني |
| Vekilin önünde beni utandırdın. | Open Subtitles | لقد أحرجتني أمام القائد الأعلى. |
| Dükkânda utandırdın beni. | Open Subtitles | أحرجتني عند ذلك المتجر |
| Beni utandırdın ve korkuttun. | Open Subtitles | لقد أحرجتني وأخفتني |
| Çünkü bugün beni yeteri kadar utandırdın. Anladın mı? | Open Subtitles | لأنك أحرجتني لآخر مرة اليوم. |
| Beni utandırdın. | Open Subtitles | لقد أحرجتني سابقاً |
| Ama bugün beni utandırdın. | Open Subtitles | ولكن اليوم؟ اليوم أنت أحرجتني |
| Beni çocukların önünde gerçekten utandırdın. | Open Subtitles | لقد أحرجتني أمام الشباب |
| Beni utandırdın ve küçük düşürdün. | Open Subtitles | لقد أحرجتني وجرحتني |
| Bugün toplantıda Jenkins'in önünde beni küçük düşürdün. | Open Subtitles | "لقد أحرجتني أمام الـ"جنكينز خلال إجتماع العمل اليوم |
| Beni tüm okulun önünde küçük düşürdün. | Open Subtitles | -لكنّك أحرجتني على مرأى من الجميع |
| Biraz önce beni küçük düşürdün. | Open Subtitles | .أنت فقط أحرجتني بالكامل |
| Senin yüzünden milyonlarca kişiye rezil oldum. | Open Subtitles | أحرجتني أمام ملايين الناس ومع ذلك لا تكف. |
| Bunu gerçekten almana gerek yok. Bugün beni yeterince utandırdığını düşünmüyor musun? | Open Subtitles | لن تشتريها فعلا ،أليس كذلك ،ألا تظن أنك أحرجتني اليوم بما فيه الكفاية ؟ |