"أدركت أنّها" - Traduction Arabe en Turc

    • olduğunu fark
        
    • fark ettim ki
        
    Odadaki bir sinek olduğunu fark ettim. Onu sevmemi istiyordu. Ben de onu sevdim. Open Subtitles أدركت أنّها كانت ذبابة في الغرفة، ولقد أرادتني أن أحبَّ الصوت، ولقد أحببته.
    Ve bir gece vardı... Önemli bir gece olduğunu fark ettiğim bir gece. Open Subtitles ...وكان ثمة ليلة واحدة ليلة واحدة أدركت أنّها ليلة مهمة
    Maalesef, Colin'in senin suçlu olduğun şeyi yapmaktan serbest kaldığını keşfetmeye çok yakın olduğunu fark ettin. Open Subtitles لسوء الحظ ، أدركت أنّها كانت قريبة من معرفة أن (كولن) سُجـن لعمل شيء أنت كنت مذنب به
    Ama sonra fark ettim ki bunlar altından değil, pirinçtenmiş. Open Subtitles ولكن بعد ذلك أدركت أنّها ليست من الذهب، و إنّما من النحاس.
    Sonra fark ettim ki her şey burada başladı. İlk defa burada elim kana bulandı. Open Subtitles ثم أدركت أنّها كانت البداية، كانت أوَّل مرّة تُلطّخ يداي بالدم.
    Wyndham'ın ofisinde faka bastığı kızla aynı kız olduğunu fark edince motele kadar takip ettin ve öldürdün. Open Subtitles بمُجرّد أن أدركت أنّها نفس الفتاة التي قبض عليها (ويندهام) تتطفل، قمت أنت بتتبّعها إلى النزل ومِن ثمّ قتلتها.
    Sonra fark ettim ki her şey burada başladı. İlk defa burada elim kana bulandı. Open Subtitles ثم أدركت أنّها كانت البداية، كانت أوَّل مرّة تُلطّخ يداي بالدم.
    Sonra fark ettim ki her şey burada başladı. İlk defa burada elim kana bulandı. Open Subtitles ثم أدركت أنّها كانت البداية، كانت أوَّل مرّة تُلطّخ يداي بالدم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus