| Onlara iş yerlerinde geçirecekleri dört saatlik sessiz zaman dilimi inanılmaz değerli olacaktır. | TED | منحهم أربع ساعات من وقت هادئ في المكتب ستكون قيمة بشكل لا يصدق. |
| Öğrenen insanların, karar verebilmeleri için bilgi almalarının dört yöntemi var. | TED | هناك أربع طرق يتلقى فيها المتعلمين المعلومات من أجل إتخاذ القرارات. |
| Bu basit performans ölçümüzde dört veya beş kat daha hızlı. | TED | إنه أسرع بحوالي أربع أو خمس أضعاف بمقياس هذه التجربة البسيطة. |
| Ve onları buraya sürükleyen savaş dördüncü yılında hala şiddetini koruyordu. | TED | والحرب التي قادتتهم إلى هناك ما زالت مستمرة، منذ أربع سنوات |
| AK: Kullanmaya alışmam yaklaşık üç yada dört saat kadar sürdü. | TED | أ.ك. : استغرق ذلك حوالى ثلاث إلى أربع ساعات لتدريب الذراع. |
| ve bu konuşmalar yalnızca dört kelime ile özetlenebilir, çünkü aslında bize gösterdiği şey bu: "bizim sezgimiz çok kötü". | TED | وتلك المحادثات يمكن أن تلخص أساسا في أربع كلمات، لأن ذلك أساسا هو كل ما يعرضه علينا، بداهتنا سيئة للغاية. |
| İki yıl, üç yıl, dört yıl öncesine kadar, piyasalar iyiydi. | TED | منذ سنتين وثلاث سنوات وقرابة أربع سنوات، كان أداء الأسواق جيدا. |
| Şuradan dört doruklu bir sinüs dalgası ekliyorum ve onu çalıştırıyorum. | TED | هنا أنا أضيف موجه اقتران جيب ذات أربع قمم واقوم تشغيلها |
| dört yıl önce, tırmanış yaparken ayağımı sakatladım ve doktora gittim. | TED | قبل أربع سنوات، أصبت قدمي في حادثة تسلق وذهبت إلى الطبيب. |
| Sadece dört yıl sonra hayalinizi gerçekteştirebileceğini bildiğiniz birinin yönetim kurulu toplantı odasının önünde oturmanın nasıl bir his olduğunu bir hayal edin. | TED | لذا تخيل كيف كان شعوري بعد أربع سنوات عند جلوسك في مجلس الادارة أمام شخص كنت أعلم أنه يستطيع أن يجعل حُلمي حقيقةً |
| Ama dört yıl sonra, o çok partili demokratik seçimler hala gerçekleşmemişti. | TED | لكن وبعد أربع سنوات، لم تحدث بعد تلك الانتخابات الديمقراطية متعددة الأحزاب. |
| Ve tüm bunları bilgisayarla tanıştıktan sadece dört saat sonra yapar hale geldiler. | TED | قاموا بكلّ ذلك بعد مُضيّ أربع ساعات. من مشاهدتهم جهاز كمبيوتر للمرة الأولى. |
| - Ama bu dediğim dört saat önceydi! - Nereye gitmiş olabilir? | Open Subtitles | ذلك كان منذ أربع ساعات هل لديك أى فكرة أين ذهب ؟ |
| Kocan öleli dört yıl olduğunu söyledin. Yerliler mi yaptı? | Open Subtitles | قلت ان زوجك مات قبل أربع سنوات هل كان الهنود؟ |
| Aptal olma. Yıldızlar parlıyor ve güneş dört saat sonra yükselecek. | Open Subtitles | لا تكوني سخيفة تألق النجوم والشمس سيرتفع في غضون أربع ساعات |
| - Adamlarım dört yıldır evlerinden uzaktalar. Bu yüzden biraz sıkıntılılar. | Open Subtitles | رجالي لم يكونوا في المنزل منذ أربع سنوات نحن متلهفون قليلا |
| Karşımızda dört ulus, dört ordu ve dört cephe var. | Open Subtitles | هناك أربع دول , أربعة جيوش ، أربع جبهات ضدنا |
| Bu, Stevens'ın "kaçar gider"in nakarat haline geldiği dördüncü kıtaya sakladığı tespitidir. | TED | ذاك إلهام ستيفنز حفظ لأجل ذلك أربع مقاطع شعرية، عندما يصبح الهروب ممنوعًا. |
| "Sadece siz ve diğer dördü düzenlediğim bu buluşmaya davet edildiniz." | Open Subtitles | فـقط أنت و أربع آخريـن لقد وجهت الدعوة للأجـماع الذي أنـظمة |
| Yakın gelecekte bu rakamın ikiye, üçe, hatta dörde katlanması beklenmektedir. | TED | يتوقع أن يتضاعف هذا مرتين أو ثلاثة أو ربما أربع مرات سنة بعد الأخرى في المستقبل المنظور. |
| Evet. dört boğazlı karbüratör dört vitesli şanzıman, çift egzoz. | Open Subtitles | أجل، أربع غرف عادم وأربع عدادت سرعة، أنبوب عادم مزدوج |