| Onu durdurmak istedim, bir şeyler söylemek istedim, bir şeyler duymak istedim ondan. | Open Subtitles | أردت توقّفه، أردت القول الشيء، أردت سماع الشيء |
| Bu fikir üzerindeki görüşlerinizi duymak istedim. Bakın Profesör Gale... | Open Subtitles | إذا أردت سماع تعليقاتك على الفكرة |
| Jonas, bu görüşmeyi kabul ettim. Çünkü söyleyecek neyin olduğunu duymak istedim. | Open Subtitles | (جوناس)، لقد وافقت على هذا الاجتماع لأني أردت سماع ما عليك قوله |
| Yalnızca sesini duymak istedim. | Open Subtitles | أردت سماع صوتك فقط لا اريد الضغط عليك |
| Sadece sesini duymak istemiştim. | Open Subtitles | لقد أردت سماع صوتكِ فقط |
| Bakalım günlük hayattaki kadar rahatsız edici mi diye görmek için anlatım yaparken ki ses tonunu duymak istedim. | Open Subtitles | أردت سماع نبرة صوتك حتى أتيقّن... بأنه ليس مزعجًا كما في هوَ عادةً... |
| Sadece sesini duymak istedim. | Open Subtitles | أردت سماع صوتكِ ليس إلا، أراكِ قريبًا. |
| Ama sizin açıklamanızı da duymak istedim. | Open Subtitles | لكني أردت سماع تفسيرك للأمر |
| - Senden duymak istedim. | Open Subtitles | فقط أردت سماع ذلك منك |
| Sesini duymak istedim. | Open Subtitles | أردت سماع صوتك فحسب |
| Sadece senden duymak istedim. | Open Subtitles | أردت سماع الجواب منك فحسب. |
| Sesini duymak istedim. | Open Subtitles | أردت سماع صوتكِ. |
| Biliyorum. Sadece sesini duymak istedim. | Open Subtitles | أعلم، أردت سماع صوتك فحسب |
| - Sadece sesini duymak istedim. | Open Subtitles | أردت سماع صوتك فحسب. |
| Düşüncelerini duymak istedim. | Open Subtitles | أردت سماع آرائها |
| Bizzat duymak istedim. | Open Subtitles | نعم، أردت سماع ذلك بنفسي |
| Hayır, kendimi konuşurken duymak istedim sadece böylece hal çaresine bakabilirdim. | Open Subtitles | -كلا، أردت سماع نفسى أتحدث |
| Sadece sesini duymak istedim. | Open Subtitles | أنا فقط... أردت سماع صوتك. |
| Sadece sesini duymak istemiştim dostum. | Open Subtitles | أردت سماع صوتك فقط |