"أريد العيش" - Traduction Arabe en Turc

    • yaşamak istemiyorum
        
    • yaşamak istiyorum
        
    • yaşamak isterim
        
    • yaşayamam
        
    • yaşamak istemem
        
    • yaşamak istemedim
        
    • yaşamak istemezdim
        
    • yaşamak istemediğimi
        
    • ülkede yaşamak
        
    Evimdeki pencereler, kurşun geçirmez camla mühürlenmiş durumda. Böyle yaşamak istemiyorum. Open Subtitles النوافذ في منزلي محمية بزجاج مضاد للرصاص، لا أريد العيش هكذا
    Ve onu sağ salim geri alsak bile, seninle yaşamak istemiyorum. Open Subtitles وحتى إن أسترجعناه فأنا لا أريد العيش معك
    Bu şekilde yaşamak istemiyorum ben, Anne. Open Subtitles لا أستطيع العيش بهذه الطريقة يا أمي لا أريد العيش بهذه الطريقة يا أمي
    Ciddi ciddi burada yaşamak istiyorum. Open Subtitles أنا حــــــــــــــــــقا أريد العيش هنا
    Bu dünya değil, yaşamak istiyorum, sinir ol... — Lanet olsun. Open Subtitles ــ هذا ليس عالماً أريد العيش فيه ــ تباً
    - Sizinle yaşamak istemiyorum. - Neden böyle düşünüyorsun? Open Subtitles لا أريد العيش معكم ماذا حدث ليغيرك هكذا ؟
    Artık İtalya'da yaşamak istemiyorum. Artık yıldız olmak istemiyorum. Open Subtitles دعها تأخذني أيضاً أنا لا أريد العيش لوحدي في إيطاليا
    Ama kalamam, Sammy Burada yaşamak istemiyorum. Open Subtitles لكني لم أستطع البقاء هنا , سامي لا أريد العيش هنا
    Birşey yapmaya gerek yok. O adamla yaşamak istemiyorum. Open Subtitles ليس هناك حاجة لفعل أي شييء أنا لا أريد العيش مع هذا الرجل
    Öyle yaşamak istemiyorum. Her zaman korkmak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد العيش على ذلك النحو، لا أريد أن أشعر بالخوف طوال الوقت
    Kâr sağlamadığın bir dünyada yaşamak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد العيش في عالم بدون الدخل الذي تخرجه
    Böyle konularda bazı sınırlar yaparak bu sınırları geçmeyeceğimize emin olarak sorumluluk almayacağımızı düşünerek çok fazla zaman geçirdik ve ben artık böyle yaşamak istemiyorum. Open Subtitles قضينا الكثير من الوقت في خلق هذهِ الحدود ونتأكد من أن لا نقتصر في مسؤوليتنا ولا أريد العيش هكذا بعد الآن
    Özetle, güzel ve dışarıda bir yerde yaşamak istiyorum. Open Subtitles الخلاصة: أنني أريد العيش في مكان جميل في الخارج
    Misa... Mükemmel dünyamda seninle yaşamak istiyorum. Open Subtitles ميسا، أريد العيش معك في عالم مثالي لأطول مدة ممكنة
    Gelecek yılın bu zamanına kadar yaşamak istiyorum. Open Subtitles فقط أريد العيش هذه اللحظة في العام المقبل
    Ama seninle tanıştıktan sonra hayatım anlam kazandı ve hayatımın sonuna kadar seninle yaşamak istiyorum. Open Subtitles حتى التقيت بك وأريد ان أفقد هذا الشعور لا أريد العيش بدونك مرة أخرى
    Bana inanmasanız da söyleyeceğim çünkü yaşamak istiyorum. Open Subtitles لكن حتى لو لم تصدقوني يجب ان أقول ماعندي على اي حال أريد العيش
    Artık, gerçekten gay bir başkan görene kadar yaşamak istiyorum veya süper model başkan. Open Subtitles والآن أريد العيش طويلاً بما يكفي لأرى رئيساً شاذاً بالفعل. أو عارض أزياء كرئيس
    ...ben burada yaşamak isterim, bu evi seviyorum ama babam Johnny'i sevmiyor. Open Subtitles أريد العيش هنا، و أحب هذا المنزل لكن أبي لا يحب جوني
    Uzun uzun düşündüm... sensiz yaşayamam. Open Subtitles كنت أفكر أنا لا أريد العيش بدونك
    Jane, beni sevmiyorsan tetiği çek daha iyi çünkü sensiz zaten yaşamak istemem. Open Subtitles جين ، إسمعينى جين ، إذا كنت لا تحبينى فالأفضل أن تضغطى الزناد لأنه بدونك لن أريد العيش على أية حال
    Hayır, çünkü annem gibi yaşamak istemedim. Open Subtitles كلا. لأني لا أريد العيش مثل والدتي.
    İyi olan tek şey buydu. Başka hiçbiryerde yaşamak istemezdim. Open Subtitles كان ذلك شيء جيد لا أريد العيش في مكان آخر
    Birlikte olmadığımız dünyada yaşamak istemediğimi biliyorsun. Open Subtitles أنت تعلم بأنِّي لا أريد العيش في عالم لسنا فيه معاً
    Hızlı büyüyen ya da rekabet gücü yüksek bir ülkede yaşamak da değil. TED ولا أريد العيش بدولة سريعة النمو أو دولة تنافسية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus