Ne yazık ki küçük bir sorun var ve o da bu ürünün kullanıcıları olan bizler gelecek kış yeni bir çeşit grip virüsüyle karşılaştığımızda, bir hafta sonra muhtemelen ölürdük. | TED | للأسف، هناك مشكلة واحدة صغيرة جدا، وهي أن مستخدم هذا المنتج، أنا أو أنت، ربما يموت في غضون أسبوع واحد من فصل الشتاء المقبل، عندما نواجه سلالة جديدة من فيروس الانفلونزا. |
Duruşma bir hafta sonrasına erteleniyor, 22 Temmuz Perşembe'ye. | Open Subtitles | قررت المحكمة مدة أسبوع واحد من الثلاثاء ، الموافق 22 يونيو |
Doğaüstü güçlere sahip insanların, yani yüklenicilerin ve kuklaların, yani pasif medyumların varlığı ilk kez duvarın belirmesinden bir hafta sonra fark edildi. | Open Subtitles | يقال بأي متحكمون ذو قوى خارقة وأرواح كامنة ، دمىً ظهرت مباشرة بعد أسبوع واحد من ظهور ذلك الشيء |
Ne planlıyorsun bilmiyorum ama özgürlüğe bir hafta uzaklıktasın. Resmen ateşle oynuyorsun. | Open Subtitles | لا أعلم ما تخطط له ، ولكنك على بُعد أسبوع واحد من الحرية ، وإنك تلعب بالنار هنا |
Jüri seçimi bugünden bir hafta sonra yapilacak. | Open Subtitles | سيبدأ اختيار هيئة المحلفين بعد أسبوع واحد من اليوم. |
bir hafta sonra 14 Mayıs'ta, | Open Subtitles | لذلك، وعلى 14 مايو، أسبوع واحد من اليوم، |
Bu tarih, babanızın ölüm yıldönümünden bir hafta öncesini hatırlamıyor musunuz? | Open Subtitles | هذا اليوم يكون قبل أسبوع واحد من الذكرى السنويّة لوفاة والدك هل أنت متأكد أنّك لا تتذكر؟ |
bir hafta sonra, Karl-Marx-Stadyumunda. - Karl-Marx-Stadyumu. | Open Subtitles | أسبوع واحد من اليوم, فى كارل ماركس شتات |
Annapolis Kredi Bankası'ndaki ilk soygundan bir hafta önce. | Open Subtitles | قبل أسبوع واحد من سرقة " المدخرات و القروض فى " أنابوليس |
Dondurucu soğuklar başladığında yavru sincap meşe palamudu deposu olmadan bir hafta bile dayanamaz. | Open Subtitles | ...... عندما يأتي الجليد السنجاب الصغير لن يبقى حياً أسبوع واحد من دون مخزون الجوز |
Artı bir hafta okuldan uzaklaştırırım. | Open Subtitles | بالإضافة إلى فصل أسبوع واحد من المدرسة. |
Sansasyonel bir görüşme planlamıştık, Jaffad Ben Zaidi ile görüşmemize sadece bir hafta kalmıştı. | Open Subtitles | كنا نعد مقابلة مثيرة كنا فقط على بُعد أسبوع واحد من رؤية ( جفاد بن زيدي ) بنفسه |
Son bir hafta kaldı. | Open Subtitles | أسبوع واحد من هذه الأمور فحسب |
Tam bir hafta sonra, Oliver'in zafere ulaştığı gün beni denizde bekle. | Open Subtitles | أسبوع واحد من يوم فخر (اوليفر) إنتظريني عند البحر |
Seçimlere bir hafta kala David Clarke'ı konuşmaya kattığına inanamıyorum. | Open Subtitles | (لا يمكنني تصديق أنك تكلمت عن (دافيد كلارك قبل أسبوع واحد من الإنتخابات |
...Benny'nin ölümünden bir hafta önce erken salındı. | Open Subtitles | لكن بسبب الإكتظاظ، أُطلق سراح (هوراشيو) مبكّراً، قبل أسبوع واحد من مقتل (بيني). |
Mezuniyetten bir hafta önce Howard beni oradan aldı. | Open Subtitles | وقبل أسبوع واحد من التخرج قام (هاوارد) بإخراجي من هناك |