| Jason'ın suçu. Tek kelime daha etme, duydun mu? | Open Subtitles | ـ إنه خطأ جايسون ـ لا تتكلم عنه , أسمعت ؟ |
| Adebisi, hiç Müslümanların ayaklanma başlatacaklarına dair dedikodular duydun mu? | Open Subtitles | اصغِ, أسمعت أي إشاعاتٍ عن قيام المسلمين بالشغب؟ |
| duydun mu, bölüm 4 işgal edilmiş bölüme girdi. | Open Subtitles | أسمعت بالخبر؟ الفرقة 5 دخلت المنطقة المحتلة |
| Bay Bowers'ın tehdit ettiğini duydunuz mu? | Open Subtitles | حسناً أسمعت يوماً السيد باورز .يقوم بتهديد معين؟ |
| Siz ve eşiniz son dönemde oğlunuzdan haber almış mıydınız hiç? | Open Subtitles | أسمعت أنت وزوجتك خبراً من ابنك في الآونة الأخيرة؟ |
| evlat , haydi eve gidelim hayır,eve gitmiyorum duydun mu ? | Open Subtitles | بني ، هيا نذهب إلى البيت لا ، لن أذهب إلى البيت أسمعت هذا ؟ |
| Hata payı diye bir şey duydun mu? "Tek bir kusur" dediğin şeyi çatır çatır yer. | Open Subtitles | أسمعت عن إدارة الأدوية و التغذية؟ إنهم يلغون ما به نقاط سوداء |
| Peki,o yemeğini yerken hiçkimsenin güldüğünü duydun mu? | Open Subtitles | حسناً خلال تناوله الطعام أسمعت قهقهة أحدهم |
| Beyin kanaması geçiren ve oluşan basıncı azaltmak için kafasına delik açılan adamla ilgili hikayeyi duydun mu? | Open Subtitles | أسمعت مزحة من نزف بمخه و احتاجوا لثقب جمجمته لتخفيف الضغط؟ |
| - Evet, tabii. Şu spor salonunu duydun mu? | Open Subtitles | نعم اعتقد , أسمعت بخصوص هذه القاعة الرياضيه؟ |
| Şimdi bizi o kuledeki istasyona ve telefona götür, duydun mu? | Open Subtitles | الآن، سترشدني إلى تلك المحطة والهاتف، أسمعت ؟ |
| Yanıltma denen tekniği duydun mu? Sihirbazlar kullanırlar, kart kesmeler, insanlar sever bunu. | Open Subtitles | أسمعت بتقنية تسمى التضليل يستخدمها السحرة و لاعبو الورق |
| Hiç "kamerayla sevişmek" deyimini duydun mu? Mankenin bir yeteneği vardır. | Open Subtitles | أسمعت من قبل التعبير القائل "ضاجع آلة التصوير" العارضات لديهن موهبة.. |
| Şu sınırdışı edilen kadını duydun mu? | Open Subtitles | أسمعت عن هذه المرأة التي سيتم نقلها إلى المكسيك؟ |
| Evet, ikinci vardiyam. Evet... Olanları duydun mu? | Open Subtitles | أجل، لدي دوام عمل لفترتين أجل، أسمعت بما حدث؟ |
| Şu bilmeceyi hiç duydun mu yolcu ve iki kabile adamı hakkındaki? | Open Subtitles | أسمعت ذلك اللغز من قبل المسافر والقبليين؟ |
| Göğsünde bir kuş vardı. Bunu da duydunuz mu? | Open Subtitles | كان هناك طائراً حبيساً في صدرها أسمعت بشأن ذلك الأمر؟ |
| Ortadan kaybolan tek kişi de o değil. Kardeşinden haber aldın mı? | Open Subtitles | ليس الوحيد الذي اختفى، أسمعت خبرًا من أختك؟ |
| Bak bana neyi hatırlattı haham ile çiftçinin kızı ile ilgili olan espriyi duymuş muydun? | Open Subtitles | مما يذكّرني، أسمعت نكتة الحاخام وابنة الفلاح؟ |
| "Ne dediğimi duymadın mı, evlat?" Ben de ona, "Evet, efendim. | Open Subtitles | أسمعت ما قلته يا فتى فقلت نعم يا سيدى سمعت |
| duyuyor musun, Teğmen? | Open Subtitles | أسمعت هذا ؟ الكولونيل قادم , سامعنى , سيدى ؟ |
| Odadan dışarı adımını bile atmayacak, Anladın mı? | Open Subtitles | ابق عيونك مفتوحة لا يجب ان تغادر هذه الغرفة ,أسمعت ؟ |
| Spor malzemelerinde eksik var diye duydum. | Open Subtitles | أسمعت بعض معدات رياضية قد ذهب في عداد المفقودين. |
| Altın kuralı duymuşsundur, değil mi? | Open Subtitles | أسمعت عن القاعده الذهبيه... هل سمعت عنها ؟ |
| - Leydi Millicent Castle Vaughan'u duymuş muydunuz? - Killarney Kontu'nun kızı mı? | Open Subtitles | أسمعت بالليدي "ميليسنت كاسل فون" ؟ |