"أطيق الانتظار" - Traduction Arabe en Turc

    • sabırsızlanıyorum
        
    • bekleyemem
        
    • bekleyemedim
        
    • iple çekiyorum
        
    • sabırsızlıkla bekliyorum
        
    • eğlenmeyi o kadar isterim
        
    sabırsızlanıyorum. Bir dahaki sefere dikkatimi çekmek istersen, araman yeterli. Open Subtitles لا أطيق الانتظار إذا أردتِ لفت انتباهي في المرة القادمة
    Nestor'a söylemek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles هذه ليلة حظنا لا أطيق الانتظار حتى أخبر نيستر
    Eski gelinliğimle nasıl göründüğünü görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles اوه , أمي , لا أطيق الانتظار لأراها كيف تبدو بفستان زفافي القديم
    Başka bir bölgeyi kabul etmezse, daha fazla bekleyemem. Open Subtitles إن لم يتولّى أبرشية آخرى فلن أطيق الانتظار عليه.
    Alçımı imzalamak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles ياللروعة، لا أطيق الانتظار حتى يوقع احدهم على جبيرتي
    Randevu kısmını görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا أطيق الانتظار, حتى أعلم أي جزء منهم لايتعلق بالعمل
    Biliyorum! Biliyorum! sabırsızlanıyorum! Open Subtitles أعرف, أعرف, لا أطيق الانتظار إنها اللحظة التي كنت أنتظرها
    Baba olmak için sabırsızlanıyorum tüm ev benim olacak. Open Subtitles لا أطيق الانتظار حتّى أصبح أباً لأتمكّن من الاستحواذ على المنزل بأكمله
    Geçmişinde bazı problemleri olduğunu biliyorum, ama bu... Yani kirli çamaşırları var. Adamın kaydını görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles حسناً لا أطيق الانتظار حتى أرى سجل هذا الرجل
    Yazmak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا أطيق الانتظار حتى أبدأ كتاباتي حول هذا الأمر
    Dostum, limana dönmeye sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لقد كنت كاسح لا أطيق الانتظار لكى أعود الى الشاطئ
    Bunu Stork'un önüne çekmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا أطيق الانتظار حتى أقود هذه السيارة إلى نادي ستورك
    Sevgililer Günü sürprizini görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا أطيق الانتظار حتى أرى مُفاجأتي لعيد الحُبْ.
    Denizaltı mı. Tüm hikayeyi duymak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles غواصة , لا أطيق الانتظار حتى تخبرني بالقصة كلها
    Seni tekrar görmek ve seninle olmak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا أطيق الانتظار لرؤيتكِ أنتظر بفارغ الصبر اجتماعنا مجدداً
    Gezegenimizi tekrar görmek için sabırsızlanıyorum. - Buradan daha büyük, değil mi? Open Subtitles لا أطيق الانتظار حتّى أرى كوكبنا إنه أكبر مِن هذا الكوكب، أليس كذلك؟
    Üvey babama söylemek için sabırsızlanıyorum. Yirmi yıldan beri bana gülüp duruyor. Open Subtitles لا أطيق الانتظار لأخبر حماي أنه يسخر مني طوال عشرون عام
    Biliyorum ama bir saniye daha bekleyemem. Open Subtitles أعرف، لكنى لم أطيق الانتظار للحظة واحدة
    Biraz erken oldu ama bekleyemedim. Open Subtitles مبكر قليلاً، ولكن لا أطيق الانتظار.
    - Arkada bir şey mi var? - Küreleri elime alacağım anı iple çekiyorum. Open Subtitles هناك شيئاً ما بالأسفل هناك لا أطيق الانتظار لأضع يدي علي كراته
    Sonraki adayımı sana danışmayı sabırsızlıkla bekliyorum. Open Subtitles لا أطيق الانتظار كي أعرض عليك مرشحي التالي
    Bir terasta eğlenmeyi o kadar isterim ki. Ne... Open Subtitles لا أطيق الانتظار لأضاجعك على الناصية ماذا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus