| Dosyana göre saçların dökülüyormuş, Tırnakların kopuyormuş ve bitkin düşüyormuşsun. | Open Subtitles | إستناداً على مخططك، شعرك يتساقط، أظافرك تتشقق وتعانين من الوهن |
| Dur yardım edeyim... Tırnakların pis. | Open Subtitles | دعنى أساعدك, سأساعدك بذلك, إن أظافرك تبدو متسخة |
| tırnaklarını teker teker kopardıkları zaman ya da taşaklarını ceviz gibi kırdıkları zaman. | Open Subtitles | لو كانوا ينزعون أظافرك واحدًا تلو الآخر أو يسحقون خصيتاك حتى تنفتح كالجوز |
| tırnaklarını boyamana gerek yoktu, buradan Harran'a kadar hiç erkek yok. | Open Subtitles | أنت لا تحتاجين لطلاء أظافرك لا يوجد رجل من هنا حتى حورب |
| Her zaman Tırnaklarının düzgün ve temiz olduğundan emin ol. | Open Subtitles | و ذلك يذكرني، دائما إحرص على أنّ أظافرك مقصوصة و نظيفة. |
| İğrenç. Seni manikür paklar. | Open Subtitles | تحتاجين لتنظيف أظافرك لأنها تبدو بحالة سيئة للغاية |
| Çünkü, aslında tırnak yataklarınıza bakarsanız oradaki kan damarlarını da görebilirsiniz. Ve eğer kan damarlarını görürseniz, sanırım sıtma parazitini de görebiliriz. | TED | لأنك لو نظرت خلال أظافرك يمكنك رؤية الأوعية الدموية. و بمجرد رؤيتك لتلك الأوعية الدموية, نظن أنه يمكنك رؤية الملاريا. |
| Geçiş iznin maytap gibi patlayacak. Saçların ve Tırnakların eriyecek. | Open Subtitles | ترخيصك سينفجر، جواربك ستشتعل، أظافرك ستذوب |
| Tırnakların kurumamışken kapıyı açmıyorsun ama hapis ovması sırasında açıp "İçeri gelsene" diyorsun. | Open Subtitles | لا تجيبي على الباب عندما تكون أظافرك مبتله ولكنك كنتي في منتصف سجن المسح إلى أسفل |
| Ayak Tırnakların çekilmiş olarak borunun birine asılmış ol. | Open Subtitles | معلّقة على المواسير، ويقومون بخلع أظافرك. |
| Tırnakların ne kadarda pis. Belki önce küçük bir manikür yapmalıyız. | Open Subtitles | أوه أظافرك متسخة ربما حين انتهي من تزييني لاظافرك |
| tırnaklarını boyamana gerek yoktu. Buradan Harran'a kadar hiç erkek yok. | Open Subtitles | أنت لا تحتاجين لطلاء أظافرك لا يوجد رجل من هنا حتى حورب |
| tırnaklarını terbiye edersen, ne kadar iyi olacağını bir düşünsene. | Open Subtitles | lmagine جيدا كيف كنت ستفعل إذا كنت فعلا قلص أظافرك. |
| Tamam, tırnaklarını kesmene birşey demedim ama çizgiyi aştın. | Open Subtitles | قص أظافرك هو شيء واحد لكن هذا, هذا يتخطى الحدود |
| Ama tırnaklarını yerken harika resimlerini çektim. | Open Subtitles | لكنني حصلت على بعض اللقطات لك وأنتِ تقضمين أظافرك |
| Teninin erimesini ve tek tek Tırnaklarının çekilmesini ister misin ? | Open Subtitles | هل تفضلين السلخ البطيء من الشياطين أم سحب أظافرك الجميلة واحداً تلو الآخر ؟ |
| Araba tamir etmek ve Tırnaklarının altının yağlanması demektir ve kardeşlerinle sonuna kadar beraber olacağına kanınla yemin etmek demektir. | Open Subtitles | انها تتكلم عن تصليح السيارات و ان تتسخ يداك و أظافرك بشحم السيارات |
| tırnak yemeyi bırakmak için kullandığın acı biberi fren sistemine ve hava yastığına da bulaştırdın. | Open Subtitles | الفلفل الحراق الذي تستعمله لوقف قضم أظافرك تركته هو وبصماتك حول مداس المكابح وواسدة الهواء |
| - Tırnaklarına bakım yapmak istiyorum. - Çok düşüncelisin. | Open Subtitles | أود أن أقلم أظافرك هذا لطيف جداً منك |
| Sara Jackson'ın kollarında sığır kök hücreleri bulduk. Senin tırnaklarından geçmiş. | Open Subtitles | وجدنا خلايا جذعية بقرية في جروح ذراع " سارة جاكسون " منقولة من أظافرك |
| Bu tedavi, tırnaklarınızı hastanızın kollarına batıracak kadar sıkı tutmanızı gerektiriyor mu? | Open Subtitles | هل يشمل هذا العلاج جذب عميلك وغرز أظافرك في ذراعيه ؟ |
| oje sürmende hiçbir sorun yok tıpkı benim Stef'in elini tutmamda olmadığı gibi. | Open Subtitles | لا يوجد ماهو خطأ بك في صبغ أظافرك كما لا يوجد خطأ بي في امساك يد ستيف |
| Kendine bir bak, tatlı manikürün cep mendilin, bronzlaştırıcı spreyin. | Open Subtitles | انظر لنفسك، مع أظافرك المُدرّمة، ومنديل جيبك، وسُمرتك المُرشوشة. |
| Saçlarını ve manikürünü kendin yaparsın. | Open Subtitles | يُمْكِنك أَنْ تُرتّبَ شعركَ و أظافرك |