Senin hayalin olduğunu biliyorum ama donanma pek bana göre değil. | Open Subtitles | أعرف أنّ هذا هو حلمك يا صاح لكنّي لا أصلح للبحريّة |
Ama bizim iyi hissetmemize... yardım edecek burası gibi yerler olduğunu biliyorum... ve gerçekten ihtiyacım olan şey bu. | Open Subtitles | .ولكني أعرف أنّ مكاناً كهذا من المفترض أن يساعدك على التحسن وهذا حقاً ما أحتاجه |
Bunun biraz tuhaf olduğunu biliyorum ama o harika bir doktor. | Open Subtitles | لماذا؟ أعرف أنّ هذا غريب قليلاً، لكنّه طبيب بارع، حسناً؟ |
Bende oradaydım. Müzik kutusunun tehlikeli olduğunu biliyordum. - Beni komaya sok. | Open Subtitles | كنتُ هناك أيضاً، كنتُ أعرف أنّ الصندوق الموسيقي خطير، أدخلني في غيبوبة. |
Edinilmiş bilginin verdiği avantajla şimdi Biliyorum ki meslek memur ya da işçi olarak beni hayata hazırlamaktır. Fakat o zamanlarda meslek sanki bir tür etrafımda olup bitenler hakkında bazı boyun eğmelere iten baş ağrısıydı. | TED | مع الاستفادة من تجاربنا السابقة، الآن أعرف أنّ مهمتي هو الاستعداد للحياة ككاتب أو عامل يومي، و لكن في الوقت نفسه أحسست أنّه كان جعلني في وضعيّة خضوع نوعا ما مع كلّ ما كان يدور حولي. |
Geç olduğunu biliyorum ama Cobra Bubbles'la konuşmalıyım. | Open Subtitles | أعرف أنّ الوقت متأخر، لكنّي أحتاج أن أتكلم مع كوبرا بابلز. |
İstediğin kadar oyun oynayabilirsin ama içinde bir yerlerde, bir insan olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | يمكنك اللعب قدر ما تريد لكنني أعرف أنّ ثمة إنساناً بداخلك |
İlk günümüz olduğunu biliyorum ...fakat mezun olup insanlığı kurtarmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | الآن أعرف أنّ هذا يومنا الأول فقط لكني لا أَستطيع الإنتظار حتى التخرّج لأبدأ بإنقاذ البشرية |
Ama rehinelerden, 15 yaşındaki Derek Huxley adındaki bir çocukla bağlantısı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | كلا و لكنّى أعرف أنّ لديه صلة بأحد الرهائن صبي فى الخامسة عشرة يدعى ديريك هجكسلى |
Bak, normalde bu durumun gerçekten komik olduğunu biliyorum ama açıklanabilecek bir süreden daha fazla orada. | Open Subtitles | أعرف أنّ هذا لِيكون مضحكاً عادة لكن مضى وقت طويل ولم يعد من حجّة مقبولة |
Affedersiniz, geç olduğunu biliyorum ama bu akşam üst kattan gelen bir ses duydunuz mu hiç? | Open Subtitles | أنا آسف أعرف أنّ الوقت متأخر لكن هل سمعت أىّ ضوضاء فى الطابق العلوى ؟ |
Çok iyi bir hafızan olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنظر، أعرف أنّ لديك صورة فوتوغرافية للمكان بذاكرتك |
Nereye gideceğini sana sorardım ama senin bir terapist olarak sınırların olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | كنتُ سأسألكِ أين ستذهبين لكني أعرف أنّ لديكِ حدوداً كطبيبة نفسية |
Her yüzünü görüşümde, o yaraları her gördüğümde bunun benim hatam olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | فيكلّمرّةأرى فيهاوجهها, .. وأرىتلكالندوب. أعرف أنّ ذلك خطأي |
Onda bir sorun olduğunu biliyordum. Ama o bunu kabul etmedi. | Open Subtitles | كنت أعرف أنّ ثمة خطب بها، لكنّها لم ترد أن تعترف بذلك |
Fikir aşılamanın mümkün olduğunu biliyordum çünkü ilk ona aşıladım. | Open Subtitles | أعرف أنّ الاستهلال ممكنٌ لأني قمت به معها أولاً |
Bu sandalyenin, beni çekmesinin bir nedeni olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | أتعلم ، كنتُ أعرف أنّ هذا الموقع مناسب لسبب ما |
Ancak Biliyorum ki evde bir çocuğum var... ve koçuna tamamen tapıyor. | Open Subtitles | لكنني أعرف أنّ ثمة صبيّاً صغيراً في المنزل بدأ كلّياً |
İyi bir ebeveyn olmak için bunun küçük bir adım olduğunun farkındayım daha çok şey yapmam gerekiyor ama içki içmemek sadece bir başlangıç. | Open Subtitles | الآن، أعرف أنّ هذا ليس كثيراً، ولكنّي أعرف أنّه لتكون أباً أو أمّاً مُلائماً، يجب أن أقوم بغييرات، والشرب مُجرّد بداية. |
Ödenmesi gereken bedeller olacağını biliyorum, ama ben herşeyi planladım. Bize zarar veremezler. | Open Subtitles | أعرف أنّ هناك ثمناً، لكنّي خطّطتُ لكلّ شيء، لا يستطيعون أن يصيبونا بأذى. |
Kulağa saçma geldiğini biliyorum ama her şeyi yapmaya hazırdım. | Open Subtitles | أعرف أنّ هذا جنونيّ، لكن... سأودّ أن أفعل أيّ شيءٍ. |
En azından bu şekilde bir ailen olduğunu bileceğim. | Open Subtitles | على الأقلّ بهذه الطريقة أعرف أنّ بقيّة عائلتنا ستكون معك |
Birinin beni takip ettiğini biliyordum ama kim olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | كنتُ أعرف أنّ شخصاً يسعى خلفي ولكن لم أكن أعرف من |
Bunun eğlenceli bir iş olmadığının farkındayım. | Open Subtitles | أنظر، أعرف أنّ هذا لن يكون فقط مرحًا ولعبًا |
Harika gidiyorsun, tatlım. kolay olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | تقومين بعمل عظيم أعرف أنّ هذا ليس سهلاً |