| Aslında buraya sana yardım etmeye geldim. | Open Subtitles | وإنّما في الحقيقة أنا هنا لأساعدك على تحقيقه |
| yardım etmeye geldim. | Open Subtitles | لا تقلق يا صاح أنا هنا لأساعدك |
| Fran, ben Dr. Dreyfuss. Sana yardım etmeye geldim. | Open Subtitles | (فران)، أنا الدكتور (دريفوس) أنا هنا لأساعدك |
| Size yardım ediyorum. | Open Subtitles | ــ أنا هنا لأساعدك ــ نعم |
| Size yardım ediyorum. | Open Subtitles | ــ أنا هنا لأساعدك ــ نعم |
| Problemini çözmeye yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | حسناً, أنا هنا لأساعدك على حل هذه المشكلة |
| Bunun başına geldiği için üzgünüm ve ben elimden geldiğince sana yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | كايتنس أنا آسف لأن هذا يحدث لك و أنا هنا لأساعدك بكل طريقة ممكنة |
| Sana yardım etmeye geldim David. | Open Subtitles | أنا هنا لأساعدك يا دافيد |
| - yardım etmeye geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأساعدك |
| - Kenny, buraya sana kadın bulmana yardım etmeye geldim. Böylece mutlu olabileceksin. | Open Subtitles | (كينى), أنا هنا لأساعدك لايجاد المرأءة المناسبة لكى تصبح سعيداً |
| Ben de Bonnie yokken size yardım etmeye geldim. | Open Subtitles | حسناً ، أنا هنا لأساعدك بينما (بوني) غائبة |
| Size yardım etmeye geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأساعدك |
| yardım etmeye geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأساعدك في ذلك. |
| Şükret ki, her şeye baştan başlamana yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | لحسن حظّك، أنا هنا لأساعدك على تخطيها وتبدأ من جديد. |
| Yardımıma ihtiyacın varsa sana yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | و إن كنت تحتاج لمساعدتي، أنا هنا لأساعدك. |
| Sana yardım etmek için buradayım, son durumları bildirmeye geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأساعدك لأطلعك على الحقائق |
| Ben bir etki yaratmana yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | بل أنا هنا لأساعدك لتقدمي انطباع جيد |