"أنتِ محظوظة" - Traduction Arabe en Turc

    • şanslısın
        
    • şanslısınız
        
    • - Şanslısın
        
    • şükret sen
        
    Tuhaf kadınlara karşı zayıf noktam olduğu için çok şanslısın. Open Subtitles أنتِ محظوظة , لأننى أملك إنطباعاً جيداً نحو المرأة الغريبة
    Ne kadar şanslısın ki yaptığın şeyden sonra, seni duvarın içinde bırakmadım. Open Subtitles أنتِ محظوظة أنني لم أترككِ تعلقين خلال الحائط بعد كل ما فعلتيه
    Hayır. şanslısın ve umarım CNRI bunu sana ispat eder. Open Subtitles كلّا، أنتِ محظوظة وآمل أن تبين لكِ الأبحاث الوطنية ذلك
    Evde sıkıldığın için çok şanslısın. Open Subtitles أنتِ محظوظة لكونك تحظين بفرصة الشعور بالملل أثناء وجودكِ في البيت
    Polyanna misali iyimserliğinizin tüm operasyona mal olmadığı için şanslısınız. Open Subtitles أنتِ محظوظة أن مسرحيّتكِ في الشارع لم تكشف العملية كلّها
    Sen çok şanslısın... çünkü böyle şeylere önem vermeyen bir adamla evlisin. Open Subtitles أتعرفين؟ أنتِ محظوظة... لأنكِ متزوجة من رجل لا يهتم بمثل هذه الأشياء
    şanslısın, en azından hayallerinin neler olduğunu biliyorsun. Open Subtitles إذن أنتِ محظوظة فعلى الأقل تعرفين ماذا حدث لحلمك
    Hayır, sen bunu istiyorsun. Sana tattırdığım için şanslısın. Open Subtitles كلا, أنت تريدين هذا أنتِ محظوظة أنني تركتك تتذوقينه
    şanslısın ki çocuk bize kusmuğuyla beraber kanını da vermiş. Open Subtitles أنتِ محظوظة أنه أعطانا بعض الدماء من عشائه تأكدى أن تحصلىعلى طلب موقع مدفوع فحسب
    Şey, şanslısın, çünkü senin için bir ipucum var. Open Subtitles حسناً .. أنتِ محظوظة .. لأن لديّ طرف خيط لكِ
    Öyleyse şanslısın. Bense inanmaya lâyık birini asla bulamadım. Open Subtitles أنتِ محظوظة إذن ، فأنا لم أجد شخصاً يستحق إيماني به أبداً
    Bu önemli. Aile önemlidir. Çok şanslısın. Open Subtitles هذا مهم ، تواجد العائلة شيء مهم ، أنتِ محظوظة
    Burada olduğun için şanslısın. Open Subtitles تجعلكِ تدركين كم أنتِ محظوظة بوجودكِ هنا
    Sadece bazı tasarımcılar girebiliyor. şanslısın. Open Subtitles فقط عدد معين من المصممين سيشاركون، أنتِ محظوظة
    Her şeyden önce, seni önemseyen bir annen olduğu için şanslısın. Open Subtitles أولاً, أنتِ محظوظة لأنكِ تمتلكين والدةً تهتم لأمركِ.
    Hayatta olduğun için şanslısın, o yüzden enerjini sakla ve dinlen. Open Subtitles أنتِ محظوظة لكونكِ حية لذلك حافظي على طاقتك واستريحي
    şanslısın, iyi bir epidemiolojist daima hazırlıklı seyahat eder. Open Subtitles أنتِ محظوظة ، لديكِ عالم اوبئة جيد ومستعد دائما للسفر
    Çocuğun olmadığı için şanslısın. Open Subtitles بطريقة ما، أنتِ محظوظة لأن ليس لديك أطفال.
    Hayatta olduğunuz için çok şanslısınız. Open Subtitles أنتِ محظوظة للغاية لبقائك على قيد الحياة
    - şanslısın, hayır demek için çok yorgunum. Open Subtitles أنتِ محظوظة أنني لستُ متعُبة جداً لأرفض
    Geldiğime şükret sen. Open Subtitles أنتِ محظوظة لكوني سأحضرها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus