| Boyutlar arası geçit kullanmaya ihtiyacı olan bir tek sen değilsin. | Open Subtitles | أنت لست الشخص الوحيد الذي يحتاج لإستخدام البوابة الناقلة للأبعاد ، أتعلم ذلك |
| Hırsızlıktan haz duyan bir tek sen değilsin. | Open Subtitles | أنت لست الشخص الوحيد الذي أصبح غنيا بالسرقة |
| Kirli bulaşıkları, CD-ROM pornoları, iki melez gençle birlikte parkta çekilmiş çerçeveli fotoğrafları olan bir tek sen değilsin. | Open Subtitles | أنت لست الشخص الوحيد الذي يملك أطباقاً متسخه، أفلاماً إباحيه أو صوراً معلقه لك مع مراهقين خليطي العرق في حديقه |
| Burada kalan tek kişi sen değilsin farkındaysan. | Open Subtitles | يا إلهى.. أنت لست الشخص الوحيد الواقع فى مأزق هنا.. |
| Gitmek isteyen tek kişi sen değilsin, dostum. | Open Subtitles | أنت لست الشخص الوحيد الذي يرغب في المغادرة ياصديقي |
| Tom, ellerinde çocuğu olan tek kişi sen değilsin. | Open Subtitles | توم، أنت لست الشخص الوحيد اللذي لديه طفل مفقود |
| Büyü yapmayı bilen tek sen değilsin. | Open Subtitles | أنت لست الشخص الوحيد الذي يعرف كيفية يلقي بالبريق |
| Hayatı karışık olan bir tek sen değilsin. | Open Subtitles | أنت لست الشخص الوحيد من حياته معقدة |
| Bundan korkan bir tek sen değilsin, Ishkq, hepimiz korkuyoruz. | Open Subtitles | أنت لست الشخص الوحيد الذي يخشى هذا ، ishkq. كل واحد منا القيام به. |
| - Söz verdiğim tek kişi sen değilsin. | Open Subtitles | أنت لست الشخص الوحيد الذي أعطيته وعدا ماذا ؟ |
| - Tehlike içinde olan tek kişi sen değilsin. | Open Subtitles | مهلا، أنت لست الشخص الوحيد الذي قد يواجه الخطر |
| Psikologa giden tek kişi sen değilsin. | Open Subtitles | أنت لست الشخص الوحيد الذي أراه ينسحب |
| Yalan söylenen tek kişi sen değilsin. | Open Subtitles | أنت لست الشخص الوحيد الذي كُذب عليه |
| CIA'de tanıdığım tek kişi sen değilsin. | Open Subtitles | أنت لست الشخص الوحيد الذي أعرفه في الـ"سي آي إيه". |
| - Onları gören tek kişi sen değilsin. | Open Subtitles | أنت لست الشخص الوحيد الذي قد رآهم. |