"أنه كان يجب" - Traduction Arabe en Turc

    • gerektiğini
        
    Eğer yarım da olsa bir beynim olsaydı buraya hazırlıklı gelmem gerektiğini bilirdim. Open Subtitles لو كان لديَّ نصف عقل، لكنت سأعرف أنه كان يجب أن أحضر مستعداً.
    Ama küpeleri tekrar bir araya getirmesi gerektiğini bilmiyordu... ve hayatı boyunca bir köle olarak yaşadı. Open Subtitles ولكنها لم تكن تعلم أنه كان يجب عليها ارتداء القرطين معا ثانية لذا فقد عاشت بقية حياتها كجارية
    Balığım öldüğü zaman durmamız gerektiğini kalbimin derinliklerinde biliyordum. Open Subtitles كنت أعرف في أعمق أعماقي أنه كان يجب أن نتوقف عند وفاة سمكتي الذهبية
    Balığım öldüğünde durmamız gerektiğini biliyordum. Open Subtitles كنت أعرف في أعمق أعماقي أنه كان يجب أن نتوقف عند وفاة سمكتي الذهبية
    Kimileri asla salıverilmemesi gerektiğini söylüyordu. Open Subtitles قال البعض أنه كان يجب أن يلقى بمفتاح السجن بعيداً.
    Hala en başında bize anlatması gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles لازلت أظن أنه كان يجب أن يخبرنا من البداية
    Ve onunla çiftleşmeden önce benim iznimi alman gerektiğini? Open Subtitles أنه كان يجب أن تطلب إذني قبل أن تضاجعها؟
    Sana kim olduğumu söylemem gerektiğini biliyorum ama korkmuştum. Open Subtitles اعرف أنه كان يجب أن أخبرك بالحقيقة ولكن كنت خائفة
    Bunu şahsen yapmam gerektiğini hissettim. Open Subtitles إعتقدت أنه كان يجب علي القيام بذلك شخصياً
    Ben hala otobüste birisinin kalması gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles لا زلت أعتقد أنه كان يجب أن يبقى شخص ما، بالحافلة
    Tahmin etmem gerektiğini sanmıyorum. Her neyse. Open Subtitles ـ لا أعتقد أنه كان يجب علي أن أفعل ذلك ـ مهما يكن
    Bu konuyu olay yerinde söylemem gerektiğini biliyorum, ve neden yapmadığım sorusuna da iyi bir cevabım yok. Open Subtitles أعرف أنه كان يجب أن أذكر هذا في مسرح الحادث وليس لديّ إجابة جيدة لسبب عدم ذكري ذلك
    Alternatörü kendim değiştirmemem gerektiğini biliyordum. Open Subtitles كنت أعلم أنه كان يجب أن أغير المردد بنفسي
    İlk önce bana haber vermen gerektiğini unuttuğumu sanma sakın. Open Subtitles لا تنكر حقيقة أنه كان يجب عليك توضيح ذلك معي أولا
    Lisedeyken sana çıkma teklif etmem gerektiğini söylemiştin. Open Subtitles لقد أخبرتني أنه كان يجب علي أن أقدم على خطوة ما في المدرسة
    Evet, geçmişe bakınca çocuk güvenliği konusuna biraz daha dikkat etmemiz gerektiğini görüyorum. Open Subtitles نعم, بنظرة للماضي أستطيع أن ارى أنه كان يجب علينا أن نهتم أكثر بـ سلامة الطفل
    Hala, acildeki doktorların seni bütün gece gözetim altında tutmaları gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles أجل, لازلتُ أظن أنه كان يجب عليك أن تتركي أطباء الطوارىء
    Hâlâ onlara öküz pastası koymamız gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles ما زلت أعتقد أنه كان يجب إحضار فطيرة الياك لهم
    Kavgayı başlatmaması gerektiğini öğrensin isterdim. Open Subtitles إعتقدت أنه كان يجب أن يتعلم ألا يبدأه فى المقام الأول.
    Ondan daha önce ayrılman gerektiğini söyleyip yüzüne kapattım. Open Subtitles أخبرته أنى اعتقد أنه كان يجب أن تنفصلان منذ فترة طويلة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus