| Sana bu ismi verdikleri için ailenden nefret ediyorsundur? | Open Subtitles | لابدّ أنّك تكره والديك لتسميتك بذلك |
| Bu adamlardan nefret ediyorsundur? | Open Subtitles | -لابدّ أنّك تكره هؤلاءِ |
| Ya da sadece Stefan'dan nefret ediyorsundur. | Open Subtitles | -أو أنّك تكره (ستيفان) فحسب . |
| Senin bundan nefret ettiğini biliyorum, ama Tanrım, seni smokin içinde görmeyi seviyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّك تكره مناسبات كهذه لكنك تعجبني ببدلة السهرة |
| Bilgilendirilmemekten ne kadar nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف كمْ أنّك تكره كونك خارج دائرة المعلومات. |
| Böyle mi doğdun yoksa yabanilerden mi nefret ediyorsun? | Open Subtitles | هل وُلدت فظّاً أم أنّك تكره البرابرة فحسب؟ |
| Ya da sadece Stefan'dan nefret ediyorsundur. | Open Subtitles | -أو أنّك تكره (ستيفان) فحسب . |
| Şu anda kadınlardan nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | إسمع أعلم أنّك تكره النساء الآن. |
| Yanılmaktan nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم كم أنّك تكره أن تكون على خطأ. |
| Politikadan nefret ettiğini biliyorum.. | Open Subtitles | ، أعلمُ أنّك تكره السيّاسة |
| Harken'den nefret ettiğini biliyorum ama bunu yapabileceğimi sanmam. | Open Subtitles | أدرك أنّك تكره (هاركين)، لكن... لا أعتقد بأنّ لديّ المقدرة على الخوض في هذا. |
| Harken'den nefret ettiğini biliyorum ama beceremeyeceğim. | Open Subtitles | أدرك أنّك تكره (هاركين)، لكن... لا أعتقد بأنّ لديّ المقدرة على الخوض في هذا. |
| Stanley, cadılar bayramından nefret ediyorsun sanıyordum. | Open Subtitles | ستانلي"،اعتقدت أنّك تكره عيد الهالوين" |
| Yabancı birine güvenecek kadar Daniel'den nefret ediyorsun. | Open Subtitles | لابد أنّك تكره (دانيال) بشدة كي تثق بشخص غريب عنك كليًّا |