| Gerçi hiçbir şeyin olmayacağını bildiğimden çok da beklenti içinde değildim. | Open Subtitles | بالرغم من علمي بألا أتوقّع شيئًا, بما أنّ لا شيء عليه أن يحدث. |
| - Kesin olan tek şey hiçbir şeyin kesin olmadığıdır. | Open Subtitles | "من المؤكّد أنّ لا شيء مؤكّد، وهذا أمر غير مؤكّد". |
| Bir bilim adamı olarak hiçbir şeyin rastgele olmadığına her olayın bir amaç uğruna olduğuna ve bir mesaj ihtiva ettiğine inanmak isterim. | Open Subtitles | كعالم، أحبّ أن أعتقد أنّ لا شيء يحدث بدون سبب أنّ كلّ حدث له مغزىً ما، رسالة ما يريد إيصالها |
| Neden ona gerçeği söylemiyorsun, aramızda bir şey olmadığını? Bana inanmaz. | Open Subtitles | لمَ لا تخبرها الحقيقة فحسب، أنّ لا شيء حدث بيننا؟ |
| Rokk dünya üzerinde yaratığı yok edecek bir şey olmadığını söyledi. | Open Subtitles | قال (روك) أنّ لا شيء على وجه الأرض يستطيع تدمير الوحش. |
| Bu kaptanların partisi... hepiniz gözlerimin içine baktınız, bir şey olmadı diye yemin ettiniz. | Open Subtitles | ...حفلة رئيس الفريق هذه نظرتم في عيني وأقسمتم أنّ لا شيء قد حدث |
| Bir şey olmadı diye yemin ettiniz. | Open Subtitles | أقسمتم أنّ لا شيء حدث |
| hiçbir şeyin iyi olmadığını anlayana kadar bin kere iyiyim der ve bir bakarsın kapı yüzüne kapanmış. | Open Subtitles | تحصلين على ألف "أنا بخير" قبل أن تدركي أنّ لا شيء بخير وأنّك تُطردين. |
| Lütfen hiçbir şeyin değişmeyeceğini anlayın. | Open Subtitles | أرجوك، أريدك أن تعرف أنّ لا شيء سيتغير |
| Sen her zaman sadakatten daha önemli bir şey olmadığını söylerdin. Johnny sadıktı. | Open Subtitles | ،قلت دوماً أنّ لا شيء أهم من الإخلاص .وكان (جوني) مخلصاً |
| Sen her zaman sadakatten daha önemli bir şey olmadığını söylerdin. Johnny sadıktı. | Open Subtitles | قلت دوماً أنّ لا شيء أهم من الإخلاص، وكان (جوني) مخلصاً. |