| Chester Docksteder'a imzalar mısınız? O benim. | Open Subtitles | هل يمكنك أن توقع باسم تشيستر دوكستر,ذلك أنا |
| Kelly'nin Bubber bebeğini imzalar mısınız? | Open Subtitles | أيمكنك أن توقع على الدمية بابار الخاصة ب كيلى؟ |
| Gitmeden yumurta için makbuz imzala. O artık devlet malı. | Open Subtitles | يجب أن توقع على إيصال بهذه البيضه قبل ذهابك انها ملكيه حكوميه الآن |
| Bunu imzalamanı istiyorum. Kesinlikle olmaz. | Open Subtitles | ـ أريدك أن توقع على هذا ـ بالطبع لا أفعل |
| Bizimki yerine kendi sigortanızı kullanmayı seçtiğiniz için şurayı imzalayın. | Open Subtitles | حسنا أريدك أن توقع هنا وستتمتع بتأمين شامل من مكتبا |
| Üzgün olduğunu kanıtlamak istiyorsan bu kağıtları imzalayıp ebeveynlik haklarını devredebilirsin. | Open Subtitles | إذا أردت أن تُثبت أنك آسف فيمكنك أن توقع تلك الأوراق |
| Ben mezar açma emrini imzalamaya karar verdiğiniz için beni tehdit ettiğinizi düşünüyordum. | Open Subtitles | ظننت بانك كنت تهددني لأنك قررت أن توقع على امر نبش الجثة |
| Benim için bir şey imzalayabilirsin, değil mi? | Open Subtitles | هل بإمكانك أن توقع شيئاً لي, لوسمحت؟ |
| Efendim, program kağıdımı bir küfürle imzalayabilir misiniz? | Open Subtitles | سيدي ، هل يمكنك أن توقع على الغلاف من أجلي؟ |
| - Merhaba, Dorothy. Gazeteyi benim için imzalar mısın? | Open Subtitles | أهلاً دوروثى أمن الممكن أن توقع لى صحيفتى؟ |
| Komiser, başlamadan önce şu anlaşmayı imzalar mısınız? | Open Subtitles | أيها الكابتن، قبل أن نبدأ هل من الممكن أن توقع على هذه الاتفاقية؟ |
| Dün için zaman çizelgemi imzalar mısınız, diye soracaktım. | Open Subtitles | أنا أتساءل اذا كنت تستطيع أن توقع على ورقتي |
| Şu itirafı imzala ben de seni mahkemeye kadar salıvereyim. | Open Subtitles | عليك أن توقع على اعترافاتك وأنا ساطلق سراحك ، حتى موعد المحاكمة |
| Kanında her ne varsa etkisi geçmeden hemen şunu imzala. | Open Subtitles | أريدك أن توقع على هذا الآن قبل أن يزول تأثير ما يجري في دمائك |
| Swofford, feragat belgesini bir daha imzala. Yazından bir bok anlamadım. | Open Subtitles | (سوافرد) عليك أن توقع هذا لا أستطيع الكتابة بخطي |
| İmzalamanı istiyorum. Bak, abartmak istemiyorum. | Open Subtitles | ـ أريدك أن توقع عليه ـ اسمعي، أنا لستُ مثير، إتفقنا؟ |
| Bizde var ve benim için imzalamanı istiyorum. | Open Subtitles | حسناً . نمتلكها . وأريدك أن توقع من أجلي |
| Bunu imzalamanı istiyorum. Kesinlikle olmaz. | Open Subtitles | ـ أريدك أن توقع على هذا ـ بالطبع لا أفعل |
| Ben sizinkini imzaladım, siz de benimkini imzalayın. | Open Subtitles | لقد وقعت على موافقتك الآن يجب أن توقع موافقتي |
| Evet, gelirse ve ben burada olmazsam, imzalayıp onları daireme koyar mısın? | Open Subtitles | نعم، إذا جلبوه إلى هنا ولم أكن موجودة فهل يمكنك أن توقع و تضعه في شقتي؟ |
| Burada seninle sözleşme imzalamaya hazır yapımcılar var. | Open Subtitles | لأنني أعرف بعض الشركات التي تود أن توقع معك |
| Hemen imzalayabilirsin. | Open Subtitles | صحيح, لذا يمكنك أن توقع على الورقة |
| Bir de burayı imzalayabilir misiniz, lütfen? | Open Subtitles | -أكيد هل يمكنك أن توقع هنا من فضلك ؟ |