Zach; babasının yakınlarında olmamasından utandığı için izcilikten ayrılmak istedi. | Open Subtitles | لقد ترك الكشافة لأنه شعر بالحرج أن والده لا يأتي |
Annesinin doğum sırasında öldüğünü ve babasının intihar ettiğini biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أن والدته ماتت أثناء الولادة و أن والده إنتحر |
Lütfen Senyör Lucentio'ya babasının geldiğini ve kapıda beklediğini söyleyin. | Open Subtitles | أدعو الله لك أن تقول سينيور ليسنشيو أن والده ومن هنا عند باب التحدث معه. |
Annesi veya Babası tarafından taciz edilmediğinden emin olmak istedim. | Open Subtitles | أردت فقط التأكد أن والده لا يتحرش به أو أمه |
Avlanma ve taksidermi. Babası onu kontrol ettikçe sorun yoktu. | Open Subtitles | وهذا لا بأس به طالما أن والده كان يشرف عليه |
Herif ön kapıdan giriyor ve göğsünden bıçaklanıyor, babasının ve dedesinin de burada mahkûm olduklarından bahsetmeye gerek bile yok. | Open Subtitles | رجلٌ يدخل السجن فيتلقى طعنةً في صدره مباشرةً، ولا داعٍ لذكر أن والده وجده كلاهما نزلاء في هذا السجن. |
Ama oğlunuz Eric'le konuştuğumda babasının yıllar önce öldüğünü söyledi. | Open Subtitles | ولكن، عندما تحدثت إلى ابنك اريك، قال لي أن والده توفي قبل سنوات. |
Raymond, babasının ölümünü bildiren bir telgraf alacak. | Open Subtitles | رايموند سيتسلم برقية مذكور فيها أن والده توفى. |
babasının devam ettiğini ve mutlu olduğunu görmeye ihtiyacı var. - Konu sadece Jake değil. | Open Subtitles | إنه بحاجة ليعلم أن والده قد مضى بحياته وأنه سعيد |
Her çocuk babasının yenilmez olduğunu düşünür ve ben neredeyse öyleyim ama ne olacağını kim bilebilir ki? | Open Subtitles | ملاحظة أكثر جدية يا بُني أعرف بأنّ كل فتى يعتقد أن والده لا يُهزم وأنا كذلك تقريباً لكن من يعرف ؟ |
babasının bu sabah evine geleceğini kimseye söylemediği hakkında direniyor. | Open Subtitles | لايزال يصر أنه لم يخبر أي أحد أن والده قادم إلى منزله هذا الصباح |
Moses, babasının o ağacın bir parçası olduğunu söyledi. | Open Subtitles | موزيس يعتقد أن والده أصبح جزءً من تلك الشجرة |
Biyolojik babasının, homoseksüel amcası olduğunu okuldaki... arkadaşlarının bulması ne kadar sürer? | Open Subtitles | إلى متى سيطول الامر إلى أن يعرف أصدقائه في المدرسة أن والده الحقيقي هو عمه المنحرف؟ |
Çünkü her çocuk babasının en iyi olduğunu düşünmek ister, değil mi? | Open Subtitles | لأن كل طفل يعتقد أن والده هو الأفضل أليس كذلك؟ |
Ona babasının Nobel Ödülü kazandığını söylediğimde ne dedi biliyor musun? | Open Subtitles | أخبرته أن والده ربح جائزة نوبل أتعرف ماذا قال؟ |
babasının buraya geldiğini söyledi. Oğlumun yanına yaklaşması yasak! | Open Subtitles | يقول أن والده كان في المدرسة ووالده عليه حكم من المحكمة بأن لا يقترب منه |
Şu çocuğun gözlerine bak ve babasının yanlış yaptığını söyle. | Open Subtitles | انظروا في عيني هذا الصبي و يقول أن والده كان خطأ. |
Babası onu everene kadar çare yok, Etendim, sizin aşkınız evde kalacak. | Open Subtitles | حتى أن والده بين يديه من يخلص لها ، رئيسية ، يجب أن يكون حبك كذبة خادمة في المنزل. |
Sana söylemedi mi; Babası kötü sinekleri bombalamak için, geceleri uçuyor. | Open Subtitles | ماذا، ألم يخبرك أن والده كان يحلق طوال الليل ويقصف الذباب القذر؟ |
Dickie'nin Babası baştan onu niye Avrupa'ya gönderdi sanıyorsun? | Open Subtitles | لماذا بإعتقادك أن والده ارسله إلى أوروبا أساساً ؟ |
Dickie'nin Babası baştan onu niye Avrupa'ya gönderdi sanıyorsun? | Open Subtitles | لماذا بإعتقادك أن والده ارسله إلى أوروبا أساساً ؟ |