| Eminim öyledir, ama Charlie gibi bir çocuğa sahip olmak aile üzerinde alışılmadık bir baskı oluşturmuş olmalı. | Open Subtitles | انا متاكدة من ذلك ولكن أن يكون لك ابناً كشارلي من شأنه ان يضع ضغطاً غير طبيعيا على العائلة |
| Senden utanıp, seni başkasına veren bir babaya sahip olmak zor olmalı. | Open Subtitles | من الصعب أن يكون لك أب يخجل منك حتي يرسلك بعيداً |
| Sevmek için de, sevmemek için de yetersiz olacağın bir anneye sahip olmak, biraz paradoksal. | Open Subtitles | كم هو أمر متناقض أن يكون لك أم وأنت عاجز عن محبّتها. ولكن لا عجز في الحب. |
| Kardeş sahibi olmak kötü bir şey değildir. | Open Subtitles | ليس أمراً سيئاً أن يكون لك أخوة |
| New York'ta arkadaş sahibi olmak önemli. | Open Subtitles | "حسنا ، من المهم أن يكون لك أصدقاء في "نيويورك |
| Evet. Hapishanede bir amcanın olması çok utanç verici. | Open Subtitles | نعم إنه إحراج كبير أن يكون لك خال فى السجن. |
| Güvenilmez arkadaşlara sahip olmanın faydasız olduğunu biliyorum ama. | Open Subtitles | أعلم أنّه لا نفع أن يكون لك أصدقاء لا يمكنك الوثوق بهم |
| Sanırım, bir geleceğe sahip olmak için geçmişinle anlaşma yaparsın, değil mi? | Open Subtitles | أعتقد إذا تُريدين أن يكون لك مستقبل، يجب أن تضعي الأمور في نصابها بماضيكِ، صحيح؟ |
| Ünlü bir anneye sahip olmak havalı olur diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد ظننت بأنه رائعا أن يكون لك اما مشهوره |
| İngiliz hükümeti -- dünyadaki herhangi bir hükümet potansiyel olarak sahip olmak isteyebileceğiniz en kötü müşteridir. | TED | ان الحكومة البريطانية -- أي حكومة من المحتمل أن تكون أسوأ عميل في العالم ربما تريد أن يكون لك في أي وقت. |
| Sırlarını paylaşabileceğin bir arkadaşa sahip olmak güzel. | Open Subtitles | من الجيد أن يكون لك شخص تشاركه أسرارك |
| Bir anneye sahip olmak harika bir şey. | Open Subtitles | انه لشيء رائع أن يكون لك أم |
| Hayal sahibi olmak her zaman güzeldir. | Open Subtitles | من الجيد دائمًا أن يكون لك أحلام |
| Sadece fikir sahibi olmak da yetmez. | Open Subtitles | لكني أساند قرار (باتي) لا يكفي أن يكون لك رأي |
| Çünkü, telefonda da olsa bir arkadaşın olması çok güzel bişey. | Open Subtitles | لأنه من الجيد دائما أن يكون لك صديق على الهاتف |
| Aynı fikirlere sahip bir arkadaşımın olması çok güzel. | Open Subtitles | من الجميل أن يكون لك صديق في نفس طول موجة |
| Birine sahip olmanın nasıl olduğunu anlatmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريد منك أن تخبرني بماهية أن يكون لك شخص معين |
| Hep bir anneye sahip olmanın nasıl olacağını düşünürdüm | Open Subtitles | كانت لدي خيالات بكيف شعور أن يكون لك أم |