| O yeteneği olan biri var o da benim. Bilgisayardan uzak dur! | Open Subtitles | هناك شخص واحد فقط يملك هذه القدرة أنا إبقى بعيداً عن الحاسوب |
| Üzgün olduğumu da söyledim. O yüzden hayatımdan uzak dur. | Open Subtitles | أتعلم ماذا لقد قلت أننى متأسف إبقى بعيداً عن حياتى |
| Bu işten uzak dur yoksa dövmeler hakkındaki bilgiyi hücre arkadaşından alıyor olursun. | Open Subtitles | إبقى بعيداً عن الموضوع أو ستجد نفسك بالسجن تسأل زميلك بالزنزانة عن الأوشام |
| İlaçları bünyenden atana kadar da övüldüğün durumlardan uzak dur. | Open Subtitles | و حتى تخرج من جسمك إبقى بعيداً عن المواقف الإطرائيه |
| - Geri çekil ihtiyar. - Mırıldanma bile. | Open Subtitles | إبقى بعيداً أيها العجوز - لا تهمهم حتى - |
| Benden uzak dur ve benim tarafımda da hiç kan dökülmesin. | Open Subtitles | إبقى بعيداً عنى و لن يكون بيننا ضغينة و لا دماء |
| Hadi, Bowers. Büyük sağ yumruk. Sağ yumruktan uzak dur. | Open Subtitles | هيا ، "باورز" ، يمنى قوية إبقى بعيداً عن الميمنة |
| Beladan uzak dur özellikle de polisten. | Open Subtitles | إبقى بعيداً عن المشاكل، خصوصاً القانونية |
| - Eğer, sorun, insanın olacak uzak dur? - Güle güle. | Open Subtitles | إبقى بعيداً عن المشاكل يا رجل إلى اللقاء |
| Tim takımımdan uzak dur. Yarına dinç olmak zorundayız. | Open Subtitles | تيم , إبقى بعيداً عن فريقي , نحن بحاجه لأن نكون بكامل طاقتنا غداً. |
| - uzak dur! Daha da yaklaşırsan ateş ederim. Tamam. | Open Subtitles | إبقى بعيداً إذا إقتربت مني أكثـر سأطلق النـار |
| Dinle, uzak dur, uzak dur, raundu bitirelim. | Open Subtitles | إبقى بعيداً فلننتهي من هذه الجولة إبقى بعيداً |
| Hayır Julia, bundan uzak dur. Onların nasıl tepki vereceklerini bilmiyorum. | Open Subtitles | لا جوليا، إبقى بعيداً لا أعرف كيف سيتصرفون |
| Ne yaptığını bilmiyorum ama benden uzak dur, tamam mı? | Open Subtitles | لم أقصد أن أضعك في موقف مُحرج. لا أعرف ما تفعل، لكن إبقى بعيداً عني، مفهوم؟ |
| Durabiliyorsan ondan uzak dur. Çok fena bir kokusu vardır. | Open Subtitles | إبقى بعيداً عنه بقدر إستطاعتكِ فلديهُ رائحة مميزة للغاية |
| Bu yüzden "uzun yaşa, uzak dur" derim. | Open Subtitles | لهذا السبب أنا أقول عش لفترة أطول و إبقى بعيداً |
| Neyin senin için iyi olduğunu biliyorsan, kardeşimden uzak dur. | Open Subtitles | إبقى بعيداً عن أُختي إذا كنتَ لا تُريد مشاكل. |
| Her şey siyah beyaz ya da kolay değildir. Ben... Benden uzak dur. | Open Subtitles | ليس كل شيء في الحياة يبدو اسود وابيض. إبقى بعيداً عني. |
| İcatlarımdan uzak dur mekanik baş belâsı. | Open Subtitles | إبقى بعيداً عن إختراعاتي , أيها الخطر الميكانيكي |
| Geri çekil! Kimsenin incinmesini istemeyiz! | Open Subtitles | إبقى بعيداً, لا أريد أن يتأذى أحد. |
| Zippy ve sürüsünden uzak durun, tamam mı? | Open Subtitles | فقط إبقى بعيداً عن زيبى و قطيعه من ال جوؤولد , مفهوم ؟ |
| Oh! Oha, adamım, bana Yaklaşma. | Open Subtitles | أوه , يا رجل إبقى بعيداً عني |
| Sen karışma tamam mı ? | Open Subtitles | إبقى بعيداً عن الأمر، حسناً ؟ |