"إعتادت" - Traduction Arabe en Turc

    • eskiden
        
    • alışık
        
    • alıştı
        
    • alışkın
        
    Bunu "sınıfta anlat"ta herkesle paylaşacağım çünkü büyükannem eskiden sana bunu okurmuş. Open Subtitles ..أعرف وستخبرني أن جدتي إعتادت أن تقرأه لك
    Bunu "sınıfta anlat"ta herkesle paylaşacağım çünkü büyükannem eskiden sana bunu okurmuş. Open Subtitles أعرف وستخبرنى أن جدتى إعتادت أن تقرأه لك
    eskiden büyükannemin söylediği gibi, ilk başta başarılı olamazsan... Open Subtitles حسناً , كما إعتادت جدتي ان تقول ,إذا لم تنجح في المرة الأولى
    eskiden böyle biri olabilir ama artık değil. Open Subtitles ربما هذا ما إعتادت فعله، لكن ليس بعد الآن.
    Sırf yalancı sürtük alışık olduğu şekilde destek görsün diye. Open Subtitles وبالتالي فإنّ الساقطة الكاذبة يُمكن إعالتها بأسلوبٍ إعتادت عليه.
    Mişka'ya alıştı, benim elimi yadırgıyor. Open Subtitles لقد إعتادت على ميشكو والآن تشعر بيد أخرى
    Kızım eskiden orada ata binme dersleri alırdı. Open Subtitles إبنتي إعتادت على تلقي دروس في ركوب الخيل هناك
    Çok kötü bir dönemden geçiyor. eskiden çok eğlenceliydi. Open Subtitles تمر بمرحلة عصيبة و قد إعتادت أن تكون إنسانة مرحة.
    Annem bana eskiden nasıl Meksika'da yaşlı bakirelerin iyi şans olarak görüldüğüne dair yazılar gönderirdi. Open Subtitles والدتي إعتادت إرسالها لي لمقالات تتحدث عن الرجال الأعذر القدماء وإعتبارهم رمزا للحظ في المكسيك
    eskiden bir sürü sokak köpeğine bakıyormuş. Open Subtitles إعتادت على الإحتفاظ بكثير من الكلاب الضالة
    Ninem eskiden şöyle derdi; ..."Sana nasıl uyuyorsa normal olan odur. " Open Subtitles إعتادت جدّتي القول أنّ ما هو طبيعي هو أياً كان ما يعمل لك
    Büyükannem eskiden paskalya yumurtaları yapardı. Open Subtitles الآن، لقد إعتادت جدّتي أن تُعدّ لي بيض عيد الفصح،
    eskiden burada okumalar yapan bir kadın vardı. Open Subtitles كانت هناك امرأة إعتادت القيام بالقراءات على الجانب.
    Benim hatam. eskiden beni gerçek hastaneye götürürdü ama faturaları ödeyemediği için şimdi buraya geliyoruz. Open Subtitles بلى، لقد إعتادت أن تصطحبني إلى مشفى حقيقيّة
    eskiden hatunlar ilişkiler hakkında şarkı söylüyorlardı. Şimdilerde yok kukum şöyle, yok kukum böyle... Open Subtitles إعتادت الفتيات الغناء عن العلاقات، الآن كل شئ عن مفاتنى هذه و مفاتنى تلك
    eskiden treni beklemek için beni oraya götürürdü. Open Subtitles لقد إعتادت أن تأخذني إلى هناكَ لأنتظر القطار
    Annem eskiden Gatlin'de iki farklı insan türü olduğunu söylerdi. Open Subtitles إعتادت امي القول بأن الناس في جاتلن نوعان
    eskiden ailemin sattığı içkiyi yapacaksın. Open Subtitles ستصنع النبيذ الذي إعتادت عائلتي بيعه فحسب
    eskiden burada o kadar eşya vardı ki yatağım bile gözükmüyordu. Open Subtitles لقد إعتادت ركم الأغراض بشكل سيء لدرجة لا يمكنك العثور على سريري
    eskiden çıktığımızda hep annem öderdi. Sonra birden bunu yapmayı kesti. Open Subtitles لقد إعتادت على أن تدفع في كل مرّة نخرج فيها للأكل، أمّا الآن فقد توقفت.
    Ancak kızımın alışık olduğu şekilde yaşayacağından emin olmadan onu veremem. Open Subtitles لكن لا يمكننى إقرار هذا الزواج ... ما لم أعرف أن إبنتى سوف تعيش فى نفس المستوى .. الذى إعتادت أن تعيش فيه
    Doğruyu söylemek gerekirse , karım da daha önceden zengin olmamasına rağmen oldukça çabuk alıştı. Open Subtitles للأمانة، لم تنشأ زوجتي في عائلة ميسورة الحال أيضاً على الرغم من إنها إعتادت على ذلك بسرعة شديدة
    Böyle şeyleri hayatında bir erkek olmadan yapmaya alışkın, ve ben daha 4 aydır babacılık oynuyorum. Open Subtitles إعتادت على تأدية واجباتٌ كهذه دون وجود رجلٍ في حياتها، وها أنا الآن بعد 4 أشهر ألعب دور الأب.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus