| Bu tekrar ortalıktan kaybolmadan önce onu bulmak için son şansım olabilir. | Open Subtitles | قد تكون هذه فرصتي الأخيرة للوصول إليه قبل أن يختفي مجدداً. |
| Daha başta beni dinleseydin babamın peşinden gitmeden önce onu yakalamış olurduk. | Open Subtitles | إن استمعتما إليّ، لكُنّا قد وصلنا إليه قبل أن يلاحق والدي. |
| Size kaç defa ekibin geri kalanı ona ulaşmadan önce onu bana getirmenizi söyledim? | Open Subtitles | علقنا في عمل القوة ولم يكٌن هٌناك ما يمكننا فعله كم مرة أخبرتكم أحتاج أن أصل إليه قبل أن تصل إليه بقية القوة؟ |
| Gerçekten kötü bir şey olmadan ona ulaşmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أصل إليه قبل أن يحدث شيئ سيئ جداً |
| O bana ulaşmadan ben ona ulaşmalıyım. | Open Subtitles | عليّ أن أصل إليه قبل أن يصل إلي. |
| Durumu daha da kötüleştirmeden önce onu bulmam gerek. | Open Subtitles | -أود الوصول إليه قبل أن يزيد الوضع سوءاً على نفسه |
| Başına korkunç bir şey gelmeden önce onu geri almalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نذهب إليه قبل أن يصيبه مكروه |
| - O bana ulaşmadan ben ona ulaşmalıyım. | Open Subtitles | -يجب أن أتوصّل إليه قبل أن يتوصّل إليّ |