Yere bir bak. Burada hiçbir şey uzun süre kalmaz. | Open Subtitles | .إنظر الى الأرضية .لا أظن أن أي شيء يمكن أن يبقى عليها طويلاً |
Aman! Dur, odaya bir bak! Bölüm F'deyiz. | Open Subtitles | الغرفة الغرفة , إنظر الى الغرفة قسم فِ ماذا في قسم فِ |
Anlaşmayı alan fırtına avcısı kimmiş bir bak. | Open Subtitles | إنظر الى "مطارد العواصف" الذي حصل على العمل |
Gerekmez olur mu? Şu canavarın büyüklüğüne baksana. | Open Subtitles | فى الحقيقه لقد فعلت إنظر الى هذا لحجم أيها الولد السئ |
Ama baksana ne kadar çok yiyorsun! | Open Subtitles | لكن إنظر الى الكمية التي تأكلها |
En iyiler. Şuna bak. Şuna bak. | Open Subtitles | إنظر الى هذا، إنظر الى هذا ماذا لديك من أجلي، ماذا لديك من أجلي، ماذا لديك من اجلي؟ |
Çok hoş. Şuna bak. | Open Subtitles | ياإلاهي هذا جميل ، إنظر الى هذا |
Kamyonundaki yangın söndürücüye bir bak. | Open Subtitles | إنظر الى مطفأة الحريق على الشاحنة |
Şu haline bir bak. | Open Subtitles | إنظر الى الفوضى التي أنتَ بها |
Şu haline bir bak. Deli gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | إنظر الى نفسك أنك مجنون يارجل |
Sweets, bu taraftaki kamera ekipmanlarına bir bak. | Open Subtitles | سويتس), إنظر الى كل معدات التصوير هذه) |
Şuna bir bak. | Open Subtitles | إنظر الى هذه |
İlan bu. Şu hatunlara baksana. - Bir de çapa var. | Open Subtitles | انه منشور إنظر الى هذه الفتيات , ومرساة |
Hey, Cleveland, Yol bilgisayarıma baksana. Standart. | Open Subtitles | (كليفلاند)، إنظر الى نظام الملاحة الحاسوبي |
Hey, kameramancı! Şuna bak! "Peter Griffin ve Madam." | Open Subtitles | "أيها المصور، إنظر الى (بيتر غريفين) والسيدة" |
Peter,Şuna bak. Güvenli ve gayet sağlam,bunu alabiliriz. | Open Subtitles | (بيتر)، إنظر الى هذه، إنها آمنة وموثوقة ونستطيع تحمل تكلفتها |