| Girişte alacağı maaşı bile söyledi. 1700 dolardan falan bahsetti. | Open Subtitles | إنه حتى تطرق لللراتب الأساسى , بدءاً من 170 دولار |
| O senin değil! Benim bile değil! Artık bende değil. | Open Subtitles | إنه ليس مِلككَ، إنه حتى ليس ملكي، فلم يعد بحوزتي |
| Bizi gördüğünden eminim. Ama dönüp bakmadı bile. | Open Subtitles | إننى متأكد أنه قد رآنا إنه حتى لم يلتفت حوله |
| İsimlerimizi bile bilmiyor. İsmini söyledim Franklin. | Open Subtitles | إنه لا يستطيع أَن يجدنا، على أية حال إنه حتى لا يعرف أسمائنا |
| Çocuk zombi gibi. Altına yaptığını bile farketmiyor. | Open Subtitles | الرجل مثل الزومبي إنه حتى لا يدري إن بال على نفسة |
| Bütün kan beyninde, artık organlarını bile beslemiyor. | Open Subtitles | كل الدم مركز في رأسه. إنه حتى لا يغذي أطرافه كثيراً. |
| - Silahlı bile değil, zararsız. - O şey bir katil ve ben onu gördüm. | Open Subtitles | إنه حتى ليس مسلحاً ، إنه غير مؤذي إنه قاتل ، و أنا قد رأيته |
| O adam bir serseri. Küçük bir yumruğu bile hak etmiyor. | Open Subtitles | الرجل كان ككيس التدريب إنه حتى لا يستحق الفرصة |
| Tavrı küstah, sözü tok Bir köy asilzadesi, eldiveni bile yok! | Open Subtitles | متعجرف، خسيس ومنحط إنه حتى لا يرتدي قفازات |
| Kuklam canınızı yakamaz. Canlı bile değil. Ölü o! | Open Subtitles | الدمية لا تستطيع إيذاؤكم ، إنه حتى ليس حيّ ، إنه ميّت |
| Oscar da öyle. Ona verdiğim paraya yazık. Buraya bakmadı bile. | Open Subtitles | أوسكار أيضاً ,لقد أعطيتة نقوداً كثيرة إنه حتى لا ينظر لناحيتنا ,ما مشكلته؟ |
| Karşısındaki defansın adını bile bilmiyor. | Open Subtitles | إنه حتى لا يعرف أسماء المدافعين الذين يواجههم |
| Karşısındaki defansın adını bile bilmiyor. | Open Subtitles | إنه حتى لا يعرف أسماء المدافعين الذين يواجههم |
| O benim babam bile değil ama beni senden fazla destekliyor. | Open Subtitles | هل ترى, إنه حتى ليس والدي ولكنه يدعمني اكثر منك |
| "İsa bir burritoyu mikrodalga fırında kendi bile yiyemeyecek kadar ısıtabilir mi? | Open Subtitles | أمّن الممكن أن يكون فرن المايكروويف للمسيح ساخن جداً بحيث إنه حتى هو لا يقدر على أكله؟ |
| Evet, yüzeye çok hızlı çıktı ve oksijen yetersizliği yüzünden zavallı çocuk, artık kimseyi hatırlamıyor, öz kardeşi beni bile. | Open Subtitles | المسكين, إنه حتى لايتذكرني شقيقه الوحيد. بالنسبّةِ له أنا أنا مجرد رجل طيب يساعده |
| Hatunlar o kadar azmış oluyor ki, adil bile olmuyor. | Open Subtitles | الفتيات مثارات جنسياً إنه حتى ليس عادلاً |
| ALS belirtilere uygun. Pnömoniyi bile açıklıyor. Felç ilerliyor. | Open Subtitles | تصلب الاطراف مناسب، إنه حتى يتنبأ بالالتهاب الرئوي الشلل في تطور |
| Resmi bir iş değil. Arizona'da bile olmadı. | Open Subtitles | إنه ليس عمل رسمي، إنه حتى لم يحدث في ولاية أريزونا |
| Mermi yakalama numarasını bile denemez o! | Open Subtitles | إنه حتى لم يجرب خدعة التقاط الطلقة المميتة |