Yani kendi yarattığı dengesizlikten yararlanmaya mı çalışıyor? | Open Subtitles | لذا ، إنه يُحاول أخذ ميزة من عدم الإستقرار الذي تسبب هو في خلقه |
Teslim olman için seni kandırmaya çalışıyor! | Open Subtitles | إنه يُحاول التلاعب بك كي تُسلم نفسك. |
Şırıngayı tekrar damarına sokmaya çalışıyor. | Open Subtitles | . إنه يُحاول وخز الإبرة بـ ـوريدك |
- Promnestria'yı ortaya çıkarmaya çalışıyor. | Open Subtitles | ماذا يفعل ؟ إنه يُحاول جعل " برومنيستريا " يخرج للعلن |
Benim küçük kızımı çalmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنه يُحاول إختطاف ابنتي الصغيرة |
- Kendi paçasını kurtarmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنه يُحاول حِماية نفسه |
- Beni öldürmeye çalışıyor! | Open Subtitles | إنه يُحاول قتلي! أيتها العاهرة! |
Beni yok etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | إنه يُحاول أن يُدمّرني |
Şaklabanlık Adası'nı harekete geçirmeye çalışıyor. | Open Subtitles | إنه يُحاول تشغيل السذاجة |
Bizi devre dışı bırakmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنه يُحاول إخراجنا من النظام |
Bizi devre dışı bırakmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنه يُحاول إخراجنا من النظام |
- Hudson üzerinde yeni bir Fukushima oluşturmaya çalışıyor. | Open Subtitles | (إنه يُحاول إعادة خلق لحادث (فوكوشيما) على نهر (هودسون |
Aynısını sana da yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنه يُحاول فعل الأمر نفسه معك |
Bizi yavaşlatmaya çalışıyor. Hayır. | Open Subtitles | إنه يُحاول إبطائنا - لا - |
Bizi yavaşlatmaya çalışıyor. Hayır. | Open Subtitles | إنه يُحاول إبطائنا - لا - |
Killick, burayı yakmaya çalışıyor. | Open Subtitles | (كيليك)، إنه يُحاول إحراق المكان. |
Sana yardım etmeye çalışıyor, Jill. | Open Subtitles | إنه يُحاول مُساعدتكِ، يا (جيل). |
Seni korkutup kaçırmaya çalışıyor, Jake. | Open Subtitles | إنه يُحاول أن يُخيفك لترحل يا (جيك) |