| - Hayır, Baba. Dışarı çıkıyoruz. - Eski zamanlardan söz ederdik. | Open Subtitles | لا يا ابى, سنخرج الآن يمكننا ان نتحدث عن الأيام الخوالى | 
| Ama bunu arabalarla da görmeliyim. Gerek yok Baba. Sadece hayal gücünü kullan. | Open Subtitles | لكنى اريد ان اراه بالسيارات لا يمكن يا ابى ، فقط استخدم مخيلتك | 
| Baba bu çoban ne söylerse söylesin... Ben senin gerçek oğlunum. | Open Subtitles | ابى دع هذا الراعى يقول ما يريد لكن أنا إبنك الحقيقي | 
| Ama Babam yaşlı ve ben Kordoba'nın yok olan bahçelerini özlüyorum. | Open Subtitles | ولكن ابى رجل عجوز وانا وأنا اتوق الى اشجار قرطبة السابقة | 
| Babam, insanların ilginç görünmek için çok şaşırtıcı konuştuklarını söyler. | Open Subtitles | يقول ابى مثير ما يتحدث عنه الناس ليشعروا انفسهم بالهتمام | 
| Babamın bu alette ne yaptığını öğrenmem lazım çünkü bir şeyler karıştırıyor. | Open Subtitles | ماذا مان ابى يفعل على هذا الشيء؟ لانة ينوى على شيء ما | 
| Hükümetin babamı yakaladığında 200 milyon dolarlık varlığımıza da el koydular. | Open Subtitles | عندما اختطفت حكومتك ابى قاموا بتجميد 200 مليون دولار من ممتلكاتنا | 
| Hadi Baba, nasıl ateş edip arabanı... delik deşik ettiklerini anlatsana. | Open Subtitles | ابى, دعنا نسمع كيف فتحوا النيران و أمطروا سيارتك بالرصاص | 
| Baba, lütfen! Bay Dixon hayat hikayemle ilgilenmiyor. | Open Subtitles | ابى, السيد ديكسون ليس مهتما بسماع قصة حياتى | 
| - Aradaki tek fark bu mu Koca Baba? - Vücut güzelliği çok önemlidir. | Open Subtitles | هل هذا هو الفرق الوحيد يا ابى الكبير الفرق فى الشكل مهم يا بنى | 
| Koca Baba'nın geçmişte veya gelecekte... beni sevip sevmemesi... umurumda değil. | Open Subtitles | لا أهتم اطلاقا اذا كان ابى يحبنى او أحبنى أو لم يحبنى على الاطلاق | 
| Onu sevdim. Ona hep verdim... Ona bir sürü ıvır zıvır verdin Baba. | Open Subtitles | لقد أحببتها و أعطيتها كل شئ أشياءا يا ابى ، أعطيتها أشياءا | 
| -Aradaki tek fark bu mu Koca Baba? -Vücut güzelliği çok önemlidir. | Open Subtitles | هل هذا هو الفرق الوحيد يا ابى الكبير الفرق فى الشكل مهم يا بنى | 
| Koca Baba'nın geçmişte veya gelecekte... beni sevip sevmemesi... umurumda değil. | Open Subtitles | لا أهتم اطلاقا اذا كان ابى يحبنى او أحبنى أو لم يحبنى على الاطلاق | 
| Babam tek başıma koleje gitmeme bile izin vermedi. 1 aylık Avrupa turuna... | Open Subtitles | ابى لن يسمح لي بالذهاب إلى الكليّة لوحدى سوف يسمح لي بالذهاب بعيدا | 
| Kendi yolumu çizseydim Babam hala bu tip işlerle uğraşıyordu. | Open Subtitles | لو كانت لى حياتى الخاصة لكان ابى الان يتولى اعماله | 
| Neler olduğunu bilen tek kişi, komiser olan Babam Gordon'du. | Open Subtitles | الشخص الوحيد الذي عرف ما حدث كان ابى المفوض جوردان | 
| Babam ayrıca bu ülkede siyah bir başkan olmayacağını söylüyor, asla. | Open Subtitles | ابى يقول ايضاً انه لن يكون هناك رئيس اسود للبلاد ابداً | 
| Babamın erkek çocuğu yoktu. Ama erkek rolü oynamak isterim. | Open Subtitles | ابى لم يكن له ابناء لكننى انوى القيام بدور الرجال | 
| Bu portrenin çizildiği zamanlarda Dr. Jekyll babamı ziyaret edip vasiyetini değiştirmesini istemiş. | Open Subtitles | فى نفس توقيت رسم هذه اللوحة د.جيكل زار ابى وطلب منه تغيير وصيته | 
| En kötü bilgisayarı babama verdiler. Zar zor e-mail atıyorsun. | Open Subtitles | لا كمبيوتر ابى هو الاسواء لا يصلح الا لارسال البريد | 
| Ranzaları görmüştüm. babamla iki defa üstte bir defa altta yattım. | Open Subtitles | لقد رأيت غرف النوم به نمت فى سريرين علويين وواحد سفلى مع ابى | 
| babacığım, Goa o tarafta, sen neden bu tarafa gidiyorsun? | Open Subtitles | ابى جوا من هذا الطريق فلماذا تسير فى هذا الطريق؟ | 
| Daha önce hiç yapmamıştım ve bu şeyi Babamdan yürüttüm. | Open Subtitles | انا لم افعل هذا قبل ذلك .لقد سرقت هذا من ابى | 
| Birinin yakınında Abby'nin telefonu bulundu, diğerinin yakınında da Beth'in atkısı. | Open Subtitles | هاتف " ابى " تم ايجاده قرب موقف وشاح " بيث " قرب الموقف الاخر |