| Bir karar vermek zorundaydım: Sesi mi çıkarmalı mıydım yoksa sessizliğimi korumalı mıydım? | TED | وجب علي اتخاذ قرار: هل علي أن أجهر بحديثي أم ألتزم الصمت؟ |
| Bir karar vermek için çok fazla bilgi. | Open Subtitles | هناك فقط الكثير من المعلومات و أنت تحتاجين إلى اتخاذ قرار |
| O anda, büyükanneme açılmamak için bilinçli bir karar verdiğimi hatırlıyorum. | TED | الآن، أتذكر اتخاذ قرار واع في تلك اللحظة ألا أزور جدتي. |
| Hızlı karar vermemiz istendiğinde kısa yollar aramaya yatkın oluruz. | TED | عندما يتطلب مننا اتخاذ قرار سريع نلجأ للبحث عن اختصارات. |
| Onu korumak veya hayatını kurtarmak arasında bir seçim yapmak zorunda kalabilirsin. | Open Subtitles | ستضطر إلى اتخاذ قرار بين حماية فتاتك وإنقاذ حياتك |
| İlişkimiz karmaşık ve zorlayıcıydı ve 14 yaşında ondan ayrı yaşamam gerektiğine karar verildi. | TED | كانت علاقتنا معقدة وصعبة، وعندما كنت في الرابعة عشر، تم اتخاذ قرار بأن علي العيش بعيداً عنها. |
| Benim için en zor olanı, sana neyi anlatıp neyi anlatmayacağıma karar vermeye çalışmak. | Open Subtitles | أصعب شيء بالنسبة لي هو اتخاذ قرار حول ما أخبرك عنه ، وما لا أخبرك عنه |
| Elbette ona hayır dedim. çünkü bu tip bir kararı sadece Yüksek Konsey verebilir ve ben de Yüksek Konsey'de olduğuma göre, bunu bilirdim, değil mi? | Open Subtitles | لأن المجلس الأعلى فقط من يستطيع اتخاذ قرار كهذا.. وبما أنني في المجلس الأعلى، فلكنت سأدري بشأن هذا. صحيح؟ |
| Seni acele ettirmekten nefret ediyorum sam ama... Bu konuda bir karara varmalıyız, | Open Subtitles | سام ،انظري، أكره إستعجالك ، لكن يجب علينا اتخاذ قرار حول هذا. |
| Bu sahnede bir gencin soy ağacımızın bir yerlerinde sülalemizin bir noktasında yürek burkan bir karar vermesi gerekti. | TED | إنه مشهد يتضمن شابًّا يافعًا، من أحد أفرع شجرة عائلتنا، من مكان ما في سلالتنا، كان عليه اتخاذ قرار ينفطر له الفؤاد. |
| bir karar vermekten kaçinmak için elinden gelen her seyi yapiyorsun. | Open Subtitles | لقد كل ما استطعت لتجنّب اتخاذ قرار. |
| Kusura bakma. Sanırım burada karar veremeyecek kadar aptalım. | Open Subtitles | انا آسف، اظن أننى غبياً جداً لأساعد فى اتخاذ قرار هنا |
| Sağlık görevlileri çok zor bir karar vermek zorundaydılar ve şüphesiz, güzel kavunlu, seksi çıtırı seçtiler. | Open Subtitles | وكان على المسعفين اتخاذ قرار صعب وكما يبدو اختاروا الفتاة الجميلة |
| Ama bazen bir karar vermemek, karar vermek demektir. | Open Subtitles | ولكن فى بعض الاحيان يكون عدم اتخاذ قرار فى حد ذاته قرار |
| Ama hayatımın geri kalanında her sene Noel'i hanginizle, Şükran Günü'nü hanginizle kutlayacağıma playoff'lara kiminle gideceğime karar vermek zorundayım. | Open Subtitles | لكن في كل عام لبقية حياتي، لا بد لي من اتخاذ قرار مع من اقضي عيد الميلاد، مع من اقضي عيد الشكر |
| Aslında, bu hafta sonuna kadar bir karar vermem gerekiyor. | Open Subtitles | في الواقع، يجب عليّ اتخاذ قرار نهائي بشأنه هذا الأسبوع. |
| Bu noktada, okuldaki kadro bir karar vermeliydi. | TED | في هذه المرحلة، كان يتوجب على الموظفين في المدرسة اتخاذ قرار. |
| Bilemiyorum. Çok kısa zamanda bir karar vermemiz lazım. Söyle ona. | Open Subtitles | حسنا انا لا اعرف,اخبره ان ذلك باكر جدا على اتخاذ قرار مثل هذا |
| Çağrı cihazınızı açmadınız. Çabucak karar vermemiz gerekiyordu | Open Subtitles | أسمعي , انت لم تجيبي على النداء واضطررنا الى اتخاذ قرار سريع |
| Sonra bir seçim yapmak isteyebilirsin, Hiccup. | Open Subtitles | عليك اتخاذ قرار بسرعة يا هيكاب |
| Beni dinle, bir seçim yapmak zorundasın. | Open Subtitles | إستمع إلي ، إن كان عليك اتخاذ قرار |
| Kardeşim, buna çok uzun zaman önce karar verildi, farklı kesimler için farklı başarılar. | Open Subtitles | اخي ، لقد تم اتخاذ قرار منذ وقت طويل اعمال مختلفة لفرق مختلفة |
| Gift, öyle karar vermeye, nasıl cesaret ediyorsun? | Open Subtitles | جيفت .. كيف تجرئت علي اتخاذ قرار غبي كهذا ؟ |
| Evet, tatlım. Zahmet olmazsa. CDC ile birlikte yapılan çalışmalarda teşhis konulduktan sonra uçağın yakılması kararı alındı. | Open Subtitles | نعم عزيزتي هل تمانعين ؟ تم اتخاذ قرار بحرق الطائرة.. |
| Lucas konusunda bir karara varması gereken kişi ben değilim. | Open Subtitles | لست انا التي يجب عليها اتخاذ قرار اتجاه لوكاس |
| Düzgün bir adam. Ölürse bel soğukluğundan ölür. Birinin zor bir karar vermesi gerekiyor ama. | Open Subtitles | رجل محترم شخص ما عليه اتخاذ قرار صعب هنا |
| Ne zaman zor bir karar vermekten korktum? | Open Subtitles | متى كنت غير قادرا على اتخاذ قرار صعب ؟ |
| Ama bir dadı konusunda karar veremeyecek miyim? | Open Subtitles | ولا يمكننى اتخاذ قرار بشأن مربيه؟ |
| - Bugün karar vermen gerekmiyor, değil mi? - Hayır. | Open Subtitles | ـ ليس من الضروري اتخاذ قرار اليوم ، صحيح؟ |