| Yerimi tut, olur mu? | Open Subtitles | احجز مقعدي لو امكن ؟ |
| Axl, sen koş ve kilise sırasına gir ve Brick paltoları getirene kadar koltukları tut. | Open Subtitles | أكسل) أنت تدخل وتفرد نفسك) لكي تحجز لنا مقاعد حتى يدخل (بريك) بالمعاطف وهذه المرة، احجز المقاعد حقا |
| Üzgünüm, doğru puanlama olmayınca rezervasyon yapmama izin vermiyor. | Open Subtitles | انا اسفه و لكن لا يمكنني ان احجز من دون التقييم الصحيح. |
| Bu akşam için bir rezervasyon yaptırmak istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان احجز طاوله لهذه الليله |
| - Bir sonraki uçakta kendine yer ayırt. - Yakalamam için 55 dakika var, efendim. | Open Subtitles | احجز لنفسك على الطائره القادمه حسناً, لدى 55 دقيقه لألحق بها |
| Hayır, nutuk atmayı keste, bana hemen bir iş daha ayarla. | Open Subtitles | لا، وفر عليَّ المحاضرة و احجز لي عرضاً آخر بسرعة |
| Yerinizi ayırtın. | Open Subtitles | الآن احجز مكانك. |
| Dehşete kapılma hakkımı ayırtayım. | Open Subtitles | احجز الحق لاكون مذهولا |
| Bugün öğle yemeğinde bana katıImayı istersen, masamda sana boş bir sandalye ayarlayabilirim. | Open Subtitles | اذا لذا كنتي مهتمة بالانضمام الي الغذاء معي.. يمكنني ان احجز مقعد فارغ.. |
| Otel odası tut. Çok ciddiyim. | Open Subtitles | احجز غرفة فندق, جدياً! |
| Bana da bir koltuk tut Sam. | Open Subtitles | ( احجز ليّ مقعداً، ( سام |
| Bana yer tut. | Open Subtitles | احجز مكاني |
| - Yerimi tut. | Open Subtitles | - "احجز مكاني" |
| rezervasyon yapardım ama evet deyip demeyeceğini bilmiyordum, yani... | Open Subtitles | . كنت أود ان احجز مسبقاً ولكن لم أكن أعرف ... إذا كانت ستقول نعم، لذلك |
| John, şehir klübünde bir rezervasyon ayarlamış. | Open Subtitles | احجز لي غرفة بالنادي الليلة |
| Senin masalarından birine rezervasyon.. | Open Subtitles | حاولت أن احجز في قسمك |
| Tayvan'a uçakta yer ayırt kardeşim, -- ilk olarak! | Open Subtitles | ايها الفتي ,احجز لنا في أول طائرة مسافرة هناك ؟ |
| Ayrıca evlilik ve ödül töreni konuşmaları da yaparım. Hayal kırıklığına uğramak istemiyorsan erken yer ayırt. | Open Subtitles | أنا أيضا أقيم معارض الحفلات احجز مبكرا لتفادي الإحباط |
| Masalarını ayırt, öğle yemeğini al, sinema biletlerini ayarla! | Open Subtitles | انظم مواعيده, اجلب غداءه, احجز له بطاقات المسرح |
| Bir sonraki uçuşa yer ayırtın. Sonraki uçuş ne zaman? | Open Subtitles | احجز لي على الطائرة التالية. |
| - Bir masa ayırtayım. | Open Subtitles | - دعيني احجز طاولة |
| Size manzaralı bir kamara ayarlayabilirim ve inanın... | Open Subtitles | استطيع أن احجز لك حجرة تُطل على منظر وسوف لن تصدق |
| Merak ediyordum da, bir randevu daha ayarlayabilir miyiz? | Open Subtitles | انا كنت اتسأل هل استطيع ان احجز موعداً اخراً ؟ |