| Evet, Billy Miles ve Peggy O'Dell'i tedavi ediyorum. | Open Subtitles | نعم,اعالج امييل بيلي و بيجي اوديل كل المرضى يعشون مدة طويلة |
| Bu adamı tedavi ettiğim için intihar eden başka bir hastam var. | Open Subtitles | انا عندي مريض ثاني وانتحر لاني اعالج هالشخص هذا |
| Bacağını nasıl keseceğimi biliyordum, ama melankoliyi nasıl tedavi edebilirdim ki. | Open Subtitles | عرفت كيف أقطع ساقه لكن ليس كيف اعالج كآبته |
| Evine gitmeni söyledim. Bırak da ben halledeyim tamam mı? | Open Subtitles | قلت عودي للبيت دعيني اعالج الموضوع, مفهوم؟ |
| Belki de açıp bakmalıyız başı dertte olabilir. Bırakta ben halledeyim. | Open Subtitles | علي التحدث معه ربما يكون في مشكلة, دعني اعالج ذلك |
| Bu aileyi Sophia'nın henüz doğmadığı zamanlardan beri tedavi ediyorum. | Open Subtitles | حسنا دكتور انا اعالج هذه العائلة من قبل حتى ان تولد صوفيا |
| Onu boğulmadan önce tedavi ediyorum. | Open Subtitles | والان تقومى بفتح حلقه انا اعالج مريضى قبل ان يختنق |
| Hayır, ben casusluk falan yapmam. Doktorum ben. tedavi eder, iyileştiririm. | Open Subtitles | اه , لا , انا لا اتجسس , انا طبيبة انا اعالج , انا أشفي000 |
| Birinin hayatını tedavi etmek, şu yaşlı doktorun son isteği. | Open Subtitles | اعالج حياة شخص واحد، انها الأمنية الأخير من هذا الطبيب السن. |
| Bu yürüyen cilt kanserini vakti gelince tedavi edeceğim. | Open Subtitles | سوف اعالج هذا النوع من السرطان الجلد الماشي في وقت لاحق. |
| Umarım sırtını tedavi etmem için vaktin vardır. | Open Subtitles | ارجو ان يكون لديك وقت لكي اعالج لك ظهرك |
| William, oğlunu tedavi etmemi istedin. | Open Subtitles | ويليام , لقد أردتني أن اعالج إبنك |
| Enfeksiyonu bölgesel tedavi ediyordum. | Open Subtitles | لقد كنت اعالج العدوى بالادوية البرية |
| El Soldat'ın adamlarını yıllardır tedavi ediyorum. | Open Subtitles | لقد كنُنتُ اعالج رجال سولدات لِسنوات |
| Hayır. Peter Saldua'yı tedavi etmedim. | Open Subtitles | لا انا لم اعالج بيتر سالدو اطلاقاً |
| Şimdiye kadar senin gibilerini bedava tedavi ediyordum. | Open Subtitles | حتى الان, انا اعالج الناس مثلك بالمجان |
| Belki de açıp bakmalıyız başı dertte olabilir. Bırak da ben halledeyim. | Open Subtitles | علي التحدث معه ربما يكون في مشكلة, دعني اعالج ذلك |
| Biraz işleri halledeyim. Kaldır kıçını. | Open Subtitles | سوف اعالج ذلك قف |
| Bak, hadi. Bırak ben halledeyim.. | Open Subtitles | حسنا انظر دعني اعالج الوضع |
| Kusura bakma John, önce bu işi halletmem lazım. | Open Subtitles | آسف عليّ أن اعالج هذه المشكله الآن .جون |
| Bunu teklif etmen çok ince ama bunu kendi başıma halletmeliyim. | Open Subtitles | اعتقد اني يجب أن اعالج هذا بنفسي |